23 Aralık 2008 Salı

PLAYER Deluxe Room

Enjoy first-class accommodations at the Luxor Hotels in Las Vegas. The Luxor features Player Deluxe Rooms—449 sq. ft. of comfort and convenience. Inside one of the 40 Player Deluxe Rooms, you can sit back in your love seat or club chair to enjoy a 42" plasma television with Bose surround sound.

After an exciting night at the Luxor Casino or an exceptional Las Vegas dining experience, enjoy a nightcap from your wet bar complete with refrigerator. Then relax in your very own separate jet tub before climbing into your pillow-top bed dressed with rich linens. Set your clock radio, which has a single CD player in addition to an MP3 connection, and awake refreshed after a peaceful slumber. Gaze out at the spectacular view of Vegas Strip through the floor-to-ceiling windows and prepare for another hot night on the town. Complete with granite top counters and oversized shower, you'll be surrounded in luxury.

Need to take care of some business? No problem! The Player Deluxe Rooms feature a work center, complete with Internet connection and keyboard.

15 Aralık 2008 Pazartesi

Sarejevo HoteLs

Overview: Located on the foothills of the famous Igman mountain, this new hotel is surrounded by untouched nature and silence. The Star hotel is the right place for tourists and business people who want to get away from the city crowd and noise. Choose from luxury single and double rooms and spend truly relaxing days and nights amidst this scenic landscape. The fully equipped conference room provides an ideal setting for successful meetings and small conferences. A 24-h guarded parking place is available for free.
Location De******ion: Sarajevo Airport: 10 minutesNational Park (Source of the Bosnia river): 2 minutesAVAZ Business Center: 8 minutesOlympic Mountains Igman, Bjelasnica, Jahorina: 30 minutesRooms: Single Room - Double Room - Double Room + Extra Bed - Double Room + 2 Extra Beds -Dining: The stylish restaurant on the ground floor offers savoury dishes.Check-in: 24/24Check-out: 15:00Cancellation Policy: Cancellation Policy: If cancelled up to 18:00 on the date of arrival, no fee will be charged.If cancelled later or in case of no-show, the first night will be charged.Children and Extra Bed Policy: All children are welcome.All children under 10 years stay free of charge when using existing bedding.All children under 2 years stay free of charge for cots.All older children or adults are charged EUR 15.00 per night and person for extra beds.Maximum capacity of extra beds in a room is 4.Maximum capacity of babycots in a room is 2.Deposit Policy: No deposit will be charged.VAT and city/tourist taxes: VAT is included.Service charge is included.City/tourist tax is included.Internet: Wireless internet is available in the hotel rooms and costs EUR 1.00 per hour.Meal Plan: Buffet breakfast is included in the room rate.Breakfast is not included and costs EUR 1.00 per person.Parking: Free Private parking is possible on site.Pets: Pets are allowed. No extra charges.The hotel reserves the right to pre-authorise credit cards prior to arrival.Facilities: Parking (fee required), Restaurant, Pets Allowed, 24-Hour Front Desk, Non-Smoking Rooms, Free Parking, Safety Deposit Box, Soundproofed Rooms, HeatingServices: Room Service, Airport Shuttle, Breakfast in the Room, Internet Services, Shoe Shine, Fax/Photocopying, Wi-Fi/Wireless LANSarajevo is good city. :)Bosnia,Ottoman,Turkey

24 Kasım 2008 Pazartesi

NovoFine® needles

NovoFine® needles
- The finishing touch to diabetes care
Our state-of-the-art technology has made NovoFine® needles more comfortable than ever and the perfect finishing touch to diabetes care.

Our easy-to-use NovoFine® needles are among the shortest and thinnest available.

NovoFine® short needles offer a safe, effective insulin delivery, and Extra Thin Wall Technology improves insulin flow for a more comfortable injection.

With NovoFine® needles as a part of the Novo Nordisk insulin delivery system, patients can experience the ultimate in injection comfort and confidence.


NovoFine® is a registered trademark of Novo Nordisk A/S.



Novo Nordisk in short
Novo Nordisk sales totalled DKK 44.831 million (EUR 5.614 million) in 2007. With headquarters in Denmark, Novo Nordisk employs approximately 25.500 full-time employees in 80 countries, and markets its products in 179 countries.
Novo Nordisk is a healthcare company and a world leader in diabetes care. The company has the broadest diabetes product portfolio in the industry, including advanced products within the area of insulin delivery systems. In addition, Novo Nordisk has a leading position within areas such as haemostasis management, growth hormone therapy and hormone replacement therapy. Novo Nordisk manufactures and markets pharmaceutical products and services that make a significant difference to patients, the medical profession and society.



Triple bottom line focus
Novo Nordisk is committed to developing its business towards ecological, social and economic sustainability. This commitment is demonstrated through its values and its environmental and social responsibility policies.



Stock exchange listings
Novo Nordisk’s B shares are listed on the stock exchanges in Copenhagen and London. Its ADRs are listed on the New York Stock Exchange under the symbol ‘NVO’.

Our Vision

Our Vision paints a picture of what Novo Nordisk wants to achieve as a company - our place in the market and our overall goals in relation to patients, society and employees.

The Charter

How we act is described in the Charter. The Charter describes our Values, Commitments and Fundamentals - our basic management principles. Novo Nordisk has adopted the Charter for companies in the Novo Group - we commit ourselves to act inside this framework.


Back to top

6 Kasım 2008 Perşembe

amazon nehri

Amazon Nehri Güney Amerika'da yer alan Amazon Nehri (İspanyolca: Río Amazonas, Portekizce: Amazonas), Afrika'daki Nil Nehri ile birlikte dünyanın en uzun nehirlerinden biridir. Büyük Okyanusa 160 km mesafede, Peru'daki And Dağlarının doruklarından doğarak doğuya doğru bir seyir izleyip Atlas Okyanusuna dökülür. 6,400 km uzunluğundaki Amazon'un taşıdığı su miktarı Mississippi, Nil, ve Yangtze Nehirlerinin taşıdıkları suların toplamından fazladır (tüm dünya nehirlerinin taşıdığı suyun yaklaşık % 20-25 ini taşıdığı sanılmaktadır). Amazon Nehri, yaklaşık yıllık ortalaması 180.000 m³/sn olan debisiyle ve suladığı alanın (Amazon Havzası) büyüklüğü itibarıyla da birinci sıradadır. Denize döküldüğü Atlas Okyanusu kıyılarında genişliği yaklaşık 300 kilometredir. Amazon'un ağzı 1537'de Pinzon tarafından keşfedilmiş, nehrin kaynaklarıysa ancak 1941'de Bertrand Flornoy'un yönettigi ekip tarafından bulunmuştur. Ve çok yararlı olduğu keşfedilmiştir

29 Ekim 2008 Çarşamba

ROMA



Roma, İtalya'nın ve Lazio bölgesinin başkentidir. Tiber ve Aniane nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakındır. 2.7 milyon nüfuslu (Aralık 2006) şehirde Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yaşadığı bağımsız devlet Vatikan da yer almaktadır.Roma, İtalya'nin en kalabalık şehri ve 1290 km²lik yüzölçümüyle Avrupa'nın en geniş yüzeye yayılmış başkentlerinden biridir. Milano, Napoli, Torino, Bolonya, Palermo, Catania, Floransa, Cenova ve Bari'nin toplamından daha geniş bir yüzölçümüne sahiptir. Roma Büyükşehir'in toplam nüfusu 4 milyondur.75 milyar € luk gelirle İtalya'nın toplam milli hasılasının %6.5'ini tek başına kazanır.2800 yıllık şehir, sırasıyla ve resmi adlarıyla; eski Roma'nın, Roma Krallığı'nın, Roma Cumhuriyeti'nin, Roma İmparatorluğu'nun, Papalık Yönetiminin, İtalyan Krallığı'nın ve İtalya Cumhuriyeti'nin merkezi ya da başkenti olmuştur.NETTEN

18 Ekim 2008 Cumartesi

wi-fi nedir?,


wi-fi nedir?,kablosuz network,Wi-Fi ürünlerin kablosuz bağlantı sağlayabildiğini gösteren bir uyumluluk göstergesidir
Wi-Fi Nedir?
Teknik olarak kablosuz ağ bağlantılarında kullandığımız 802.11b/802.11g standartlarının genel olarak kullandığımız ismi Wi-Fi , wireless fidelity nin kısaltılmış halidir, Türkçeleştirmek gerekirse kablosuz özgürlük gibi bir anlama geliyor ve halk arasında genel olarak wireless olarak kullanılıyor.Bu standart , kablosuz ağ sağlayıcılarının kapsama alanında olmak kaydı ile herhangi bir yerden kablosuz olarak internete bağlanabilmeye yarıyor.Kullanmak için öncelikle bir kablosuz ağ sağlayıcısına(wireless router/wi-fi access point) ihtiyacınız var.Kullanmak için kablosuz ağ sağlayıcınızı yerel internet sunucunuza(adsl/kablonet) bağlıyorsunuz.Masaüstü bilgisayarınıza veya laptop/pda nıza gerekli donanımı takıyorsunuz(wireless alıcınızı) ve artık kendi sunucunuzun kapsama alanı içinde(yaklaşık 10 metre yarıçaplı bir daire ) herhangi bir yerden kablosuz olarak internete bağlanabiliyorsunuz.Türkiye'de popüler cafeler ve bazı havaalanları kablosuz internet hizmeti vermekteler ,yani dizüstü bilgisayarınızla gidip bu hizmeti veren bir kafeye oturduğunuzda internete girebilirsiniz.Avrupa'da ise kablosuz internet servisi çok yaygın , popüler caddelerde ,alışveriş merkezlerinde ,havaalanlarında sürekli bu hizmeti alabilirsiniz.Kablolu ağlara göre güvenliği hala tartışılmakta olsa da(Amerika'da büyük işyerleri ,elemanlarına iş ile ilgili internet/lan bağlantılarında kablosuz ağ kullanmayı yasakladı) yakın zamanda kablolu ağların yerini tutacağı kesin görünüyor.

10 Ekim 2008 Cuma

LEXMARK WİNWRİTER



Lexmark Winwriter Ailesi nedir?


Yılın sonuna doğru çok yeni tanıdığımız ürün ailesi; Winwriter 200, Winwrite 400, Winwriter 600 ürünlerinden oluşuyor. Yazıcının en önemli özelliği üzerinde Mikrosoft logosu bulunan ilk yazıcılar olması. "Mikrosoft at work" anlayışından yola çıkılarak hazırlanmış Windows Printing System yazılımı sayesinde, bilgisayarın yazıcının yükünü paylaşması ve basım süresini benzerlerinin yarı zamanında gerçekleştiriyor.

9 Ekim 2008 Perşembe

DEDEKTÖR

DEDEKTÖR hakkında bilgi, ansiklopedik kaynak. Nedir, kimdir, nerededir, nasıl çalışır, nedenler, ne zaman sorularına cevap arayanlara, dedektör hakkında bilgi.

Alm. Dedektor, Fr. Dédecteur, İng. Dedector. Özellikle radyolarda ses kalitesini düzeltmek için kullanılan alet. Değişik türleri vardır. Kristal dedektör: İlk kristal dedektör, herhangi bir metal sülfür kristaline temas eden metal bir telden ibaretti. Bu tür temaslardaki bir yönlü iletkenliği 1874’te keşfeden Braun, bu özelliği yine ilk defa kendisi 1901’de telsiz alıcısının bir parçasının yapımında kullanmıştır. 1906’da Amerikalı mühendis Henry H.C. Dunwody, kristal dedektörlerde karbon kullanımının patentini almıştır. Aynı yıl G.W. Pickard kristal dedektörlerde silikon kullanımının patentini almıştır. Kristal dedektör, ayarlanmada kritik olmasına karşılık hassas ve ucuzdur. Bu sebeple amatör telsizciler tarafından ve pekçok ilk ticari telsiz istasyonları tarafından ve 1920’nin başlarında basit alıcılar tarafından kullanılmıştır. İkinci Dünya Savaşından bu yana geliştirilen ve bugün elektronik mühendisliğinin her sahasındaki kullanılan yarı iletkenler, bunun doğrudan doğruya bir devamıdır. Magnetik dedektör: 1902’de Marconi tarafından bulunan magnetik dedektörde, iki daimi mıknatıs, bir bobine ait primer sargının çekirdek alanında hareket eden demir tel demetini magnetize etmekteydi. Gelen bir sinyal alındığında, sargılardaki magnetik alanı değiştirir. Alanın değişmesi ikinci sargıda voltaj meydana getirir. Bu dedektör, 1912’ye kadar Marconi telsizlerinin standart techizatıydı. Elektrolitik dedektör: Elektrik akımını geçiren bir çözeltiye batırılan ince telden ibarettir. 1900-1913 yılları arasında değişik türden elektrolitik dedektörler kullanılmıştır. Vakum tüp dedektörler: John A. Fleming 1904’te radyo dalgalarını algılamak için, içinde iki elektrot bulunan bir tüp (diyot lamba) kullanmıştı. Bir yöndeki iletkenliği diğer yöne göre daha fazla olan bu tüpler, 1905-1912 arasında Marconi telsizlerinde kullanılmıştır.

1 Ekim 2008 Çarşamba

uçak kiralama ve uçak kirala



Uçak Kiralama ve Uçak Kirala
Vakit’in gerçek anlamda Nakit olduğu şu yıllarda her zaman vakit darlığı trafik insanları çileden çıkarıyor. Gelecek zamanda en uygun trafik taşımacılığı haline gelecek olan Uçak Kiralama, Uçak Kirala hizmetini internette hem size tanıtmak hemde iş adamlarımıza böyle bir sitenin varlığından haberdar etmek için böyle bir projeye soyunduk…Sitemiz Uçak Kiralama ile ilgili her sorunuzun cevap bulacağı, çok yakında işin ehli insanlardan da yardım alınıp bu sitede yayınlanacağı güzel bir veri kaynağı olacak. Bir kaç başlık atmak gerekirse,


Uçak Kiralama nedir ?

-Uçak kiralama: Kişilerin en acil, en uygun biçimde zamandan tasarruf etmesini sağlayan eğitimli ve deneyimli kişilerin uçakları kullandığı bir hizmettir.

Uçak kimler kiralayabilir ?

-Uçak kiralama hizmetinden herkes faydalanabilir. Özellikle İş adamları, bir yerden bir yere acil transfer bekleyen hastalar vb.

Uçak Kiralama’nın maliyeti nedir ?

-Uçak Kiralama maliyetleri uçağın cinsine, gidileceği yere göre değişiklikler gösterebilir.

Hangi tip uçaklar kiralanabilir ?

- Az kişilik Jetler, Harita ve yüksekten çekim yapmak isteyenlerin istediği türden cesna lar

29 Eylül 2008 Pazartesi

Dünya Borpower in peşinde

BORPOWER , ABD olmak üzere Bir çok ülkelerden Teklifler yağıyor...

Dünya devi şirketler, Türk şirketin uzun yıllar süren Ar-Ge ile ürettiği teknolojinin hammaddesini kullanarak ürünler geliştirme düşüncesindeydi ancak şirket yetkilileri, bu teklifleri reddetti. NNT Nanoteknoloji Bor Ürünleri A.Ş Genel Müdürü Mehmet Can Arvas, NNT’nin Türkiye’nin bor madenlerini en ileri nanoteknoloji kullanarak geliştirdiği uç ürünlerin benzerinin dünya genelinde yapılamadığını söyledi.
Tamamen yerli sermayeye ait şirketlerinin Ar-Ge personelinin uzun yıllar araştırmaları sonucu ortaya çıkardıkları ileri teknoloji ürünlerinin know-how’ının, ABD’nin motor yağlayıcı teknolojisindeki dev firmaları tarafından satın alınmak istendiğini ifade eden Arvas, bu talebi reddettiklerini dile getirdi.

Amerika’nın bu teknoloji üzerine çalıştığı şirketlerin ürünlerinin mikron teknolojisi seviyesinde olduğunu belirten Arvas, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şirketler, henüz ileri teknoloji olan nanoteknolojiyi kullanamıyorlar. Bu konuda yaptıkları açıklamalarda 4 yıl sonra nano ölçekli üretime geçebileceklerini, bunun için 4-6 milyar dolar arasında yatırım yapmayı planladıklarını da resmi olarak açıkladılar. Biz bu teknolojiyi dünyada üretebilen tek firma olduğumuzdan şirketimizden boru nanoteknoloji ile işleyerek oluşturduğumuz Angstrom ve nano ölçek (MCDP) denilen hammaddeyi istediler. Bu bir anlamda Türkiye’de geliştirilen ileri bir teknolojinin üretim sırlarını açıklamak anlamına geliyordu. Bu hammaddeyi alarak geliştirecekleri ürünleri çeşitli sektörlerde kullanacaklar ve piyasaya sunacaklardı. ’Bu teknolojinin know-how’ını bize verin, biz üretelim, kendi markamızı üretelim’ dediler ancak şirketimiz bu teklifi kabul etmedi."

ABD’deki dev şirketlerin halen mikro ölçekte geliştirdikleri motor yağlayıcı teknolojisini NNT’nin hammaddeleriyle kısa sürede nano boyuta taşımayı hedeflendiğini ifade eden Arvas, "Fakat biz ürünümüzün hammaddesini vermedik. Çünkü bunu kendimiz kullanıyoruz. İç piyasaya ve yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünlerin üretimi aşamasında bu hammaddeyi kullanıyoruz. Onlara cevabımız ise ’Bizden hammadde değil, ürün alabilirsiniz’ oldu" dedi.

-BAŞKA ÜLKELER DE İSTEDİ-

Arvas, dünyada motor yağlayıcı teknolojileri üzerine az sayıda şirketin çalıştığını belirterek, BORPOWER ürünlerinin üretim teknolojisine ilişkin bilgileri alma konusunda ABD’nin dev firmalarının yanı sıra Almanya ile pek çok Uzak Doğu ülkesinden de teklif geldiğini söyledi. Arvas, "NNT, bu teklifleri de reddetti. Biz, dünya bor rezervlerinin yüzde 70’ine sahip olan Türkiye’nin bor alanında dünya lideri olmasını istiyoruz. Bu nedenle bu tekliflere de kapalıyız. Bu gerçeğin altını çizmek istiyoruz" diye konuştu.

Arvas, BORPOWER ürünlerinin İngiltere’de ve Almanya’da satılmaya başladığını, geliştirdikleri teknolojinin dünya bilim adamları tarafından 21. asrın en önemli buluşu olarak seçildiğini ve bu nedenle Münih’te bulunan Dünya Teknoloji Müzesine konulduğunu aktardı.

-BORPOWER-

Arvas’ın verdiği bilgiye göre, BORPOWER teknolojisi araç motorlarında yüzde 20’ye kadar yakıt tasarrufu sağlıyor, araçların rektefiye ve yağ ömrünü 2 kat uzatıyor.Dünyada bir ilk olan BORPOWER teknolojisinin Türkiye’ye yakıt-yağ tasarrufunda yılda 6-8 milyar dolar kazandıracağı belirtiliyor. Türkiye’de yılda 500 bin ton sanayi yağının kullanıldığı düşünüldüğünde, BORPOWER teknolojisinin bu rakamı 250 bin ton seviyesine indireceği, böylece hem ekonomiye hem çevreye katkı yapacağı ifade ediliyor. NNT, bor ile ilgili 250 yeni proje yürütüyor.

NANO-TEKNOLOJİ NEDİR?

NANO-ÖLÇEK DÜNYASI NANO-SCALE WORLD

NANO-TEKNOLOJİ NEDİR ve NERELERDE KULLANILABİLİR?
Dünyada yapılan bir araştırmaya göre %29’umuzun duyduğu nano-teknoloji nedir?
Nano-teknoloji ultra ince/küçük parçaların/malzemelerin kullanım bilimidir. Bir nano metre (1 nm) milimetrenin milyonda birine eşittir (1nm = 10-9 m = 10-6 mm). İnsan saç kılı 80.000 nm kalınlığındadır. Kırmızı kan hücreleri 7000 nm çapındadır. Nano-bilimi malzemelerin büyük ölçekteki özelliklerinden farklı olarak malzemeleri atomik, moleküler ve makro moleküler ölçekte inceler ve maniple eder.
Malzemeler nano ölçekte, iri boyuttan çok farklı özellik ve davranışlar gösterirler. Nano malzemeler daha kuvvetli, daha hafif veya daha farklı şekilde ısı ve elektrik iletme özelliklerine sahiptir. Hatta renkleri bile değişir. Örneğin nano ölçekteki altın parçaları, parça boyutuna göre kırmızı ve mavi renk olabilmektedir.
Parça boyutu inceldikçe birim kütle için yüzey alanı artışı, malzemenin kimyasal reaktivitesini artırır. Bu yüzden nano-malzemeler yakıt hücreleri ve pillerde katalizör görevi görebilmektedir. Parça boyutu inceldikçe kuantum etkisi artar, malzemenin optik, magnetik ve elektriksel özellikleri önemli ölçüde değişir.
Bilgisayar yongaları (chip), CD’ler ve mobil telefonların yapımında nano-malzemeler kullanılmaktadır. Nano-malzemelerden üretilen cihazlar daha hızlı, hafif, kuvvetli ve verimli olmaktadır. Nano-teknolojiler sağlık, bilgi teknolojileri (IT) ve enerji depolamada çok büyük potansiyel kullanım olanaklarına sahiptir. İçinde yaşadığımız dünya nano-teknolojilerle çok önemli gelişmeler kaydedecektir. Dünyada gelişmiş devletler ve iş dünyası nano-teknolojiye çok büyük yatırımlar yapmaktadır. Nano-teknolojı nedır,nano-teknolojı nerelerde kullanılır,nano-teknolojı ne demek
NANO-MALZEMELER NASIL YAPILIR?
Doğal veya insan yapımı (sentetik) olabilirler. Örneğin nano-parçalar bitkiler, algler ve volkanik aktivitelerle doğal olarak üretilebilmektedir. Nano-parçacıklar binlerce yıldır pişirme ve yanma olaylarının ürünü olarak yaratılmaktadır. Ayrıca araç ekzozlarından da oluşmaktadır.
Kasların hareketini sağlayan ve hücreleri tamir eden insan vücudundaki bazı proteinler nano-boyutludur. Nano malzemeler çok farklı şekillerde oluşabilmektedir Bazı nano-malzemeler kendi bileşenlerinden oluşabilmektedir. Karbon parçaları bu şekilde nano tüpler yapmaktadır. Diğer bir yöntemde bilgisayar yongaları yapımında kullanılan nano-malzemelerin iri parçalardan dağlanmasıdır (etching).
Güçlü mikroskoplar atom ve molekülleri daha yakından görmemizi, toplamamızı ve basit nano yapı oluşturmamıza yardımcı olmaktadır. Bazı nano-malzemeler molekül molekül yapılabilmektedir. Örneğin IBM bu tekniği kullanarak Xenon atomlarından IBM logosunu 5 nm harflerle ışıldatmasını başarmıştır. Bugün bu teknik çok emek yoğun ve endüstriyel kullanıma henüz uygun değildir. Şüphesiz ki nano-teknolojiler gelecekte yaşam kalitemizi geliştirecektir.
NANO-TEKNOLOJİLER EMİN MİDİR?
Bilgisayar yongaları ve katalizörler sağlık ve emniyet riski oluşturmaz. Çünkü nano-malzeme büyük nesnelere dağlandığından (etch)/bağlandığından çevreye yayılmaz ve zarar vermez. Oysa serbest nano-parçalar zararlıdır. Nano-parçaların ve nano-tüplerin üretimi esnasında oluşan malzeme bulk malzeme üzerine bağlanmadığından serbesttir ve etrafa saçılabilir. Nano boyutlu bu parçaların solunması, yenmesi veya vücuda deri yoluyla girmesi hücrelere zarar verebilir. Nano-tüpler yapısal olarak asbest liflere benzer, uzun süre fazla miktarda solunursa solunum sorunlarına yol açabilir. Nano-malzeme üretilen yerlerde nano-partikül maruziyeti mutlaka gözlenmelidir. Serbest nano partikülleri çevreye (besin zincirine, bitkilere ve hayvanlara) potansiyel zarara Nano-teknolojı nedır,nano-teknolojı nerelerde kullanılır,nano-teknolojı ne demeksahiptir.
NANO-TEKNOLOJİNİN GELECEĞİ NEDİR?
Kısa vadede, nano-teknolojiler daha küçük, daha hızlı bilgisayarlar ve daha keskin/net ve verimli elektronik görüntü cihazları (display) yapımına yol açacaktır. Nano parçalar boyaya katıldığında boya ağırlığı azalacak böylece uçaklarda/gemilerde kullanıldığında toplam ağırlık düşecek ve daha az yakıt tüketilecektir. Nano parçacıklar çevreyi temizlemede yardımcı olurlar. Nano-parçalar toprak ve yer altı suyundaki tehlikeli bileşikleri zararsız bileşenler haline dönüştürmesine yardımcı olur.
Nano-zarlar (membrane) uzun vadede potansiyel olarak su arıtma prosesinde daha enerji etkin olacaktır. Ayrıca yüksek performanslı motorlar uzun ömürlü makine yağları ile sağlanacaktır. Tıb alanında uzun vadede ilaç sektöründe ve takma organ yapımında kullanımı vardır. Nano-parçalar vücudun belli kısmına özel ilaç olarak hızlı verilebilmektedir. Hafif ve uzun ömürlü takma organlar (kalp kapakçığı, kalça protezleri vs) yapımında da kullanılabilmektedir. Tansiyonu ve kalp atışını ölçen akıllı elbiseler yapımında ve çevredeki tehlikeli kimyasalları teşhisinde nano-malzemeler kullanılabilmektedir.
Karbon nano-tüpler yassı karbon atomu yaprakları yuvarlanarak ve çok ince silindir tüpü şeklinde yapılırlar. Karbon nano-tüpler çelikten 100 kat güçlüdür fakat 6 kat daha hafiftir ve elektrik iletirler. Elektronik görüntü (display) ve algılayıcı (sensor) yapımı ve hafif inşaat malzemesi yapımında kullanılmaktadır Farklı yapı, uzunluk ve çaplarda nano-tüpler yapılabilmektedir.
SONUÇ
Nano-teknoloji ve nano malzemelerin kullanımının hızla artaçağı tahmin edilmektedir. Nano malzemeler yapısal uygulamalar (seramik, katalizör, kompozit malzemeler, kaplama, inçe filmler, tozlar), vücut bakım ürünleri (makyaj malzemeleri yapımında), elektronik parçalar (nano-elektronikler, organik ışık yayan diotlar, algılayıcılar, optik-elektronik malzeme yapımında), biyo-teknolojide/tıpta (hedef ilaç ve biyoalgılayıcı yapımında) ve çevre korumada (nanofiltrasyon ve membran filtrasyonda) kullanılacaktır. Gelişmiş devletler nano-teknolojilerdeki Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vermekte ve kaynak ayırmaktadır. Ülkemizin de bu konuda geride kalmamasında yarar vardır.
Kaynak: The Royal Society.

26 Eylül 2008 Cuma

krediet,bank

krediet,bank

Krediet Direct is de Online Supermarkt voor krediet en wij zijn van mening dat u zonder bezoek thuis uw krediet kunt samenstellen.

Het is een nieuw concept op het gebied van krediet via internet in Nederland. U kiest afhankelijk van uw aankoop de gewenste lening en vervolgens kiest u voor een Persoonlijke Lening of een Doorlopend Krediet (behalve in de rubriek minder dan € 3.000).
U kunt vrijblijvend de verschillende verzekeringen (met maandelijkse premie) die bij u passen, afsluiten.

U krijgt zonder uw persoonlijke gegevens in te vullen een offerte die u zelf kunt printen.
Als u met de offerte akkoord gaat, vult u het aanvraagformulier in.

Na enkele minuten, krijgt u een antwoord online. Als uw aanvraag goedgekeurd is, kunt u zelf uw contract uitprinten.
Het Krediet Direct Idee

De online supermarkt voor krediet

Flexibele financieringen aangepast aan uw besteding.

Online gratis offerte in 10 seconden zonder uw gegevens in te vullen.

U doet zelf uw aanvraag thuis, u print zelf uw contract.

U krijgt geen bezoek thuis.

100% Nederlandse maatschappij binnen één van de grootste Europese spelers (Crédit Agricole Group).

14 Eylül 2008 Pazar

İTALYA,



ITALYA


İtalya'nın çizme şeklindeki yarımadası Alplerden Sicilya'ya kadar 1210 km uzunluğunda ve 170 ila 240 km genişliğindedir. Ülkenin toplam yüzölçümü yaklaşık 300.000 km2'dir.İtalya, Dogu, Batı ve Güney tarafından Ligure Denizi, Tiren (Tirreno) Denizi, Ionia (İyonya) Denizi ve Adriyatik Denizi ile yaklaşık 7400 km'lik sahil şeridi ile çevrilmiştir. Kuzeydeki Alp Dağlari ile kendisine karadan komşu olan ülkeler; Fransa, İsviçre ve Avusturya'dır. Apenin Dağları Kuzeydeki Alp dağlarından başlayarak Güneydeki Sicilya Adasına kadar uzanmaktadır. ilk kez ziyaret edecek olanlar aşağıdaki şehirleri mutlaka görmelidirler: Gezi yerleri ve anıtlarının bolluğuyla ziyaretçilere meydan okuyan ;Roma.Herkesin elinden geldiğince görmesi gereken yerler: Capitoline Tepesi ve Forum, Colosseo (Kollezyum), San Pietro (St. Peter) Bazilikası, Vatikan Müzeleri (Sistina Şapeli), Pantheon, Santa Maria in Trastevere Kilisesi, Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi), Antik Appia Yolu ve 'Catacomb'lar, Caracalla Termalleri, İspanyol Merdivenleri, Villa Borghese ve şehrin Pincio ve Gianicolo Tepelerinden panoramik manzarasına bakış.Ölümsüz şehir Roma, engebeli bir bölgede bulunan 7 tepe üzerine kurulmuştur. Bal-renkli çeşmelerin şehri, Augustus tarafından yaratılan mermerler şehri, efsanalere göre M.Ö. 753 yılında Romulus (Romolo) tarafından kurulmuş.Tiber (tevere) Irmağı üzerinde ve Tiren Denizine yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan Roma, hiç şüphesiz, dünyanın hakkında en fazla yazılar yazılan, resimlerle güzellikleri sergilenen ve en fazla övülen şehirlerinden bir tanesidir. Onun hakkında daha fazla şeyler söylemek veya cazibesini özetlemeye çalışmak çok kolay bir iş değildir.Roma, 1870 yılından beri İtalyan Cumhuriyeti'nin başkenti ve Papalığın ikamet yeridir. Kendisine önemli mimari özellikler saglayan sayısız anıtları, gözalıcı seması ve mükemmel konumu açısından karşılaştırılamayacak güzellikteki Roma, büyük modern bir metropolitan şehir izlenimi vermektedir. Batı uygarlığının beşiği ve Katolik dininin kalbi olan Roma, bugün İtalya'nın siyasi, idari ve kültürel hayatının merkezidir. Tipik özelliklerini gösteren en önemli noktaları; Piazza del Campidoglio, Via dei Fori Imperiali, San Pietro Meydanı, Pincio, Villa Borghese, Gianicolo Tepesi ve antik Appia karayoludur.

13 Eylül 2008 Cumartesi

HOLLYWOOD

Hollywood'dan SevgilerHollywood, (okunuşu → Holivud) Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde bulunan Los Angeles kentinin bir bölgesidir. Kent merkezinin kuzeybatısında yer alır. Sinema stüdyolarının ve film yıldızlarının oturduğu evlerin bu bölgede yoğunlaşmasından dolayı Hollywood Amerikan sinema endüstrisiyle özdeşleşmiştir.ABD'de yapılan ilk filmler New York kenti civarında çekilmişti. 1900 yıllarına doğru Kaliforniya'da ilk filmler yapılmaya başlandı. Kaliforniya'nın tercih nedeni daha güzel bir havaya ve açık alanlara sahip olmasıydı. Ayrıca bir diğer nedeni de ünlü buluşçu Thomas Edison'a sinema konusundaki patentlerinden dolayı ödeme yapmaktan kaçınmaktı. Thomas Edison sinema dalındaki birçok patent haklarını elinde bulunduruyordu. New York bölgesinde Edison'un avukatlarına ödeme yapmamak mümkün değildi. Kaliforniya'da Edison'un avukatlarının etkisi azdı ve gerekirse Hollywood'un Meksika sınırına yakınlığından dolayı polisten kaçarak Meksika'da saklanmak mümkündü.

11 Eylül 2008 Perşembe

İnsansız Hava Aracı Sistemleri

İnsansız Hava Aracı Sistemleri
Havacılık Teknolojisinin geleceği olarak görülen, üzerinde pilot olmadan uçma kabiliyetine sahip insansız hava araçları (İHA) teknolojik imkanların getirdiği gelişmiş özellikler ve kabiliyetlerle askeri operasyonların kritik unsuru haline gelmişlerdir.Düşük maliyetli olmaları, büyük sistemlere nazaran daha basit yapıda oluşları küçük ve orta ölçekli İHA’ların son yıllarda ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu ölçekteki insansız hava araçlarının “Ufak ama çok” anlayışı doğrultusunda üretimi gelişmiş ülkelerde hız kazanmıştır. Stratejik öneme sahip bu araçların Milli olarak geliştirilip, üretimlerinin gerçekleştirilmesi amacı ile başladığımız insansız hava aracı projesi üzerinde çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bugüne kadar firmamız bünyesinde yürütülen Ar/Ge çalışmaları ile otopilot, yer istasyonu, haberleşme vb. sistemleri özgün olarak geliştirilmiş bulunmaktadır.
Faaliyet Alanları
Aviyonik Sistem Geliştirilmesi:- Gerçek zamanlı işletim sistemi üzerinden çalışan alt düzey kontrol (otopilot) geliştirilmesi- Görüntü işleme, formasyon uçuşu, hedef takibi vb. gibi amaçlar için kullanılacak üst düzey kontrol sistemi geliştirilmesiGörüntüleme ve Görüntü Iletimi Sistemleri:Görüntüleme sistemlerinin aviyonik ile entegrasyonu, Gündüz ve gece görüş sistemlerinden alınan verilerin işlenmesi, sıkıştırılması, şifrelenmesi ve paketler haline getirerek aktarıma hazır hale getirilmesi vb.Veri Aktarımı Sistemleri: Yer istasyonu ve hava aracı arasındaki iletişim protokollerinin geliştirilmesiDizayn: Belirlenen tasarım amaçları doğrultusunda hava aracının, gövde, kanat, yapısal elemanlar vb. tüm montaj detayları ile birlikte dizaynıAnaliz: Aerodinamik, Statik Stabilite, Dinamik Stabilite Analizleri, hava aracının dinamik modellenmesiİmalat: CAD/CAM destekli CNC tezgahlarla üretim çalışmaları

6 Eylül 2008 Cumartesi

TÜRKÇE İNGİLİZCE BANKA VE BANKACILIK İLE İLGİLİ TERİMLER LİSTESİ

banka
bank, banking house
banka cüzdanı
bankbook, passbook
banka faiz oranı
bank rate
banka havalesi
money order
banka hesabı
bank account
banka hesabı açmak
to open a bank account
banka kartı
banker's card
banka kasası
bank vault
banka kredisi
bank credit
banka memuru
bank clerk, bank official
banka mevduatı
deposits
banka müdürü
bank manager
banka poliçesi
bank draft
banka veznedarı
teller
banka çeki
bank cheque
banka ıskontosu
bank discount
banka şubesi
branch bank
bankacı
"banker; bank employer"
bankacılık
banking
bankamatik
cash dispenser, cashomat
bankaya yatırmak
to bank
banker
stockbroker; banker
döviz
foreign currency
döviz hesabı
currency account
döviz kuru
exchange rate, rate of exchange
döviz piyasası
foreign exchange market
döviz rezervi
foreign exchange reserve
faiz
interest
faiz almak
a) to get interest b) to charge interest
faiz getirmek
to draw interest, to pay interest
faiz oranı
interest rate, rate of interest
faizci
usurer, moneylender
faizcilik
usury
faize vermek
to lend (money) at interest
faize yatırmak
to put out at interest
faizli
at interest
faizsiz
interest-free
finans
finance
finanse etmek
to finance
finansman
financing, finance
fon
fund
havale
money order
havale göndermek
to send a money order
hesap açmak
to open an account
hesap cüzdanı
bankbook, passbook
hesaptan düşmek
to deduct
kiralama
lease, leasing
kredi
credit, loan, bank loan, loan of money (obtained from a bank).
kredi kartı
credit card, plastic money
kredi veren
creditor
mevduat
deposits
mevduat hesabı
deposit account
nakit
cash, money, ready cash, hard cash, hard money, bankroll, ready, the ready, specie, liquidity, ready money
para
money
para biriktirmek
to save money
para birimi
monetary unit
para bozdurmak
to change money
para havalesi
money order, remittance
para piyasası
money market
para sıkıntısı
financial pressure
para yatırmak
to invest
para çekmek
to draw money
vade
settlement date, redemption date, maturity date
vadeli
having a fixed term
vadeli hesap
deposit account, time deposit
vadeli istikraz
time loan
vadeli mevduat
deposit account, time deposit
vadeli poliçe
time draft
vadeli çek
postdated check
vadesi dolmak
to fall due, to come to maturity
vadesi dolmuş
mature
vadesi gelmek
to fall due, to come to maturity
vadesi gelmemiş
undue
vadesi geçmek
to be overdue
vadesi geçmiş
overdue
vadesini uzatmak
to prolong a term
vadesiz
having no fixed term
vadesiz hesap
current account, checking account
vadesiz istikraz
call loan
vadesiz mevduat
current account, checking account
vezne
"treasury; pay-office, cashier's office"
vezneci
cashier, teller
veznedarlık
treasurership; cashier's office, cashier's window
yatırım
investment plasman, e

30 Ağustos 2008 Cumartesi

MELEKLERİM VE BEN


yeni yaşın sana mutluluk sağlık getirsin bitanem


iyi ki doğdun meleğim


İYİ Kİ DOĞDUN GÜZEL KIZIM...

29 Ağustos 2008 Cuma

DÜNYANIN İLK TÜP BEBEĞİ ANNE OLDU

Britain's first test-tube baby on having a baby of her ownTwenty eight years earlier, at Oldham General Hospital, his mother Louise Brown had made history when she became the world's first test-tube baby. Now, by having a child of her own, she is continuing the family line that her parents had been so desperate to establish. But if Cameron's birth at St Michael's Hospital in Bristol was an occasion for celebration, it was also a time of desperate sadness. For the previous day, the family had buried Louise's father, John.John died from lung cancer just two days short of his 65th birthday. He never got to see his grandchild; he didn't even know what sex the baby was. But now, in an exclusive interview with The Mail on Sunday, Louise explains what Cameron would have meant to him and tells of the happiness a new life has brought to a family that was created in the most extraordinary circumstances.Speaking from her home in Knowle, on the outskirts of Bristol, where she lives with her husband of two years, Wesley Mullinder, Louise says: "Cameron was due on January 2 but was actually born at 12.23pm on December 20. It meant we were able to keep the news to ourselves for a bit, which was nice. Now I think we're ready to introduce him to everyone."He's tiny, just under 6lb, but he's perfect. We were lucky in that Wesley and I were able to conceive naturally. We'd only been trying for about six months so it was obviously much easier for us than for Mum and Dad. I don't know if the fact that they tried so hard to have a baby had any effect on me but I have always wanted children. I worked as a nursery nurse for three years and I always knew that one day I would want to have my own."Lots of people have asked me if I had to do anything differently because I was born by IVF, but I didn't. I didn't have to take any extra precautions or have any extra checks. I was meant to have a natural birth but, as Cameron was breached, and they were worried about the amount of fluid in the womb, I had to have a caesarean."It's not how I'd wanted to do things but the main thing is that he's safe and healthy. You're allowed only one person into the operating theatre so Wesley waited outside and my mum was with me the whole time."They released me on Christmas Day at 3.30pm. We went straight round to my mum's in Whitchurch where my sister Natalie and her two children also live. We always spend Christmas there but this year it was very strange and very sad. Cameron was amazing though. He brought us some much needed cheer."It's impossible to imagine the range of emotions that Lesley, now 58, must have been going through as she watched her daughter undergo a similar caesarean operation to the one she had all those years ago.Louise's birth would make headlines around the world but for Lesley and John it was at its heart, a profoundly personal moment: the arrival of the baby they had wanted for so long. This time, however, John, a former British Rail engineer, wasn't there to share in the joy.Louise says: "All Mum and Dad wanted was a baby and, one day, grandchildren. My sister has two children but it seems so unfair Dad didn't get to see Cameron. He was only two weeks short of meeting him. Because everything happened at once I don't know if it's hit me yet. I think I knew deep down that he was going to die before he saw his grandchild. I said to Mum, "I don't think he's going to make it.""Dad was diagnosed with asbestosis seven years ago. It was probably from all the time he spent working on the railways inside the tunnels."Last August they said it had turned into mesothelioma, a form of lung cancer. I was due to have my 20-week scan. Before I went I said to Dad, "I'll find out what I'm having if you want?" but he said, "Don't worry, I'll still be here to see for myself.""Dad was fine at the beginning. His breathing was a bit difficult but he could walk about, even though he had to take things pretty slowly. They told us that the mesothelioma was growing quite slowly but that it was also a very aggressive disease."He seemed to be plodding along quite nicely and then, on November 29, he had a stroke. It paralysed him down his left side, he couldn't see, couldn't speak, although he did still know who we were. He lasted eight more days and died on December 7."He was at the Bristol Royal Infirmary, which is five minutes from St Michael's. I had just been to the hospital for a check-up on Cameron. I didn't know it at the time, but they had phoned Mum to say that Dad was struggling and it might be a good idea to come and see him."But none of us made it in time. It was sad but he had suffered so much and when we saw him there he looked so peaceful. He hadn't looked like that for a very long time."Louise is a down-to-earth girl who is loath to make a fuss, so she downplays the toll her father's illness must have taken. She does, however, admit that the pressures of the past few months might have had an affect on her pregnancy.She says: "When Cameron was born people asked me if I smoked because he was so small, just 5lb 6oz. I've never smoked in my life. Then they asked if I'd been under a lot of stress as that can affect the weight of the baby, which I suppose I was really. It has been difficult for all of us. I tried to keep calm because I didn't want to upset the baby. Also if I got upset, then I knew Mum would get upset and she already had enough to be dealing with."Now, however, Cameron is a much-needed source of comfort - a reminder of the father and husband they all loved so much. Louise says: "Cameron's got my Dad's feet, just like I have. They're very broad and have the same arch. And Cam also frowns a lot, like I do and just like Dad did."I'm the spitting image of my dad and now I see so much of my dad in Cameron. It has been the most amazing comfort. Dad would have loved him to pieces but in a way, he's still around. It might sound silly but I look at Cam and think half of my dad's in him. It's funny, but even though he's only three weeks old, it feels as though he's been with us forever. We're just really enjoying it and Wesley's really great with him."In many ways Wesley and Louise are just like any other new parents. Wesley, a nightclub doorman, painted Cameron's nursery and, because he work nights, is able to spend each day with his young son.Louise, an administrator with a shipping firm, intends to go back to work once Cameron is older. She admits they lead an unremarkable life, yet because of the remarkable nature of her conception Louise will always be a part of the public consciousness. The world has followed her through every milestone of her life, from her first birthday through to her 21st, from her marriage to the birth of her first child.

HTC Touch Diamond

HTC'nin yeni ürünü Touch Diamond,telefon,teknoloji
























Windows Mobile işletim sistemine sahip PDA'lerle adını duyuran ve pek çok ünlü marka için PDA ler geliştiren HTC, bir süredir kendi markası ile yola devam ediyor.HTC'nin yeni ürünü Touch Diamond, TouchFlo 3D teknolojisi sayesinde 3 boyutlu dokunmatik ekran özelliği ile öne çıkıyor. TouchFlo 3D teknolojisi ile mesajlaşma, e-post gönderme, fotoğraf, müzik, hava durumu ve benzeri birçok fonksiyona ulaşım çok kolay bir şekilde gerçekleştiriliyor.HTC Touch Diamond cep telefonu HSDPA 7.2Mbps ve HSUPA kablosuz bağlantı ve geniş bant bağlantı özelliklerine sahip.Kullanıcılar yeni geliştirilmiş web tarayıcı aracılığıyla sayfalara tek ellerini kullanarak zoom yapabiliyor, sayfaları kaydırabiliyor. Telefon yan yatırılınca web sayfaları da dikey görüntülemeden otomatik olarak yatay görüntülemeye geçiyor. Telefonun 2.8 inch ekranı ve otofokus özelliğine sahip bir kamerası bulunuyor.Teknik özellikleri ve video incelemesi aşağıda
Teknik özellikleri:
Ağırlık: 110 gram
WCDMA / HSPA: 900/2100MHz. HSDPA 7.2 Mbps ve HSUPA bağlantı
İşletim sistemi: Windows Mobile 6.1 Professional
Yonga: Qualcomm MSM 7201A 528MHz
Ekran: 2.8 inç (7.1 cm) VGA dokunmatik ekran
Kamera: 3.2 megapiksel + video arama özelliği
Dahili Hafıza: 4GB dahili bellek, 256MB flash, 192MB RAM
RDS özellikli FM radyo
GPS: GPS/AGPS
Bluetooth: EDR ile 2.0
Kablosuz bağlantı: WiFi 802.11b/g
Arayüz: HTC ExtUSB (mini-USB ve audio jack bir arada; USB 2.0 High-Speed)
Bekleme süresi: 300 saat (Push e-mail ile 100 saat)
Batarya: 900 mAh
Konuşma süresi: 4 saate kadar

23 Ağustos 2008 Cumartesi

DUBAİİİ

DUBAİİ MÜZESİ,Al FAHİDİ KALESİ




















Burj El Arab Oteli, dünyanın tek 7 yıldızlı oteli. Dubai'nin ve ülkenin prestiji. Sonuçta bir otel ama ülkenin tanıtımında etkisi büyük. 1 milyar dolara inşa edilmiş, 500 milyon dolar dekor için harcanmış. Takım elbiseyle ancak içeri girebiliyorsunuz. Önceden rezervasyon yaptıranlar girebiliyor. Lokantalarında yemek için öyle kapıdan içeri giremiyorsunuz. Gideceğiniz günden önce rezervasyon yapıyorsunuz. Kabul edilirse, gittiğiniz gün, kapıya rezervasyon kabul faksı geliyor. İsminiz kontrol ediliyor. Otel 50 yıl full olsa bile maliyetini karşılamıyor.

175 metrekare iki katlı en ufak odanın fiyatı 1000 dolar, yüksek sezonda. En lüks odanın fiyatı ise, 8 bin dolara kadar çıkıyor.Düşük sezonda ise 2 kişi uçak bileti dahil bir hafta 2400 dolara kalabiliyorsunuz.İçinde 1000 metre karelik daireler var.
Son Güncelleme ( Perşembe, 19 Nisan 2007 )
DUBAİ MÜZESİ



Perşembe, 19 Nisan 2007

Al Fahidi Kalesi içinde yer alıyor. 1799 yılında inşa edildiği belirtilen müze, bir zamanlar saray, askeri garnizon ve hapishane olarak kullanılmış.Günümüzde ise, iki bölümden oluşan müze. 1970 yılında müze olarak kullanılmaya başlamış. 1995'de restore edilmiş. Müzenin bahcesinde eski Dubai yaşantısıdan günümüze kalan kayıklar, ev örnekleri silahlar sergileniyor.

Ama müzenin asıl çarpıcı tarafı kalenin altına yapılan ve soğutmalı yeni müze bölümü. En son teknolojik olanaklar kullanılarak Dubai'nin geçmisten bugüne bütün geçirdiği aşamalar burada size ışık, foto gösterileriyle adım adım anlatılıyor. Dubai'nin ortasından geçen 10 kilometre uzunluğundaki Haliç ve etrafında kurulan Dubai şehrinin bütün özellikleri burada.
Çöl yaşamından, geleneksel Arap evine, camilere, çarşıya, hurba bahçelerine varana kadar dubai ile ilgili her şey yer altına yapılan özel müzede sergileniyor. Çölde yapılan arkeolojik çalışmalar bir köşede size anlatılıyor. Bir başka köşede ise, balmumu heykellerle, Dubai'nin ilk kurulduğu yıllarda yaşayan bedevi kabilelerin yaşantısı gözlerinizi önüne getiriliyor

HP ve Garanti Teknoloji İşbirliği, Garanti Şubelerini Cebe Taşıdı

Cep telefonlarından bankacılık işlemlerinin yapılmasına olanak tanıyan ve wap.garanti.com.tr adresinden ulaşılabilen Garanti Cep Şubesi projesinin çalışmalarını yürüten Garanti Teknoloji, proje kapsamında ihtiyaç duyduğu çözüm ve ürünler için HP uzmanlığı ve deneyiminden yararlandı. Yapılan işbirliğiyle, bankacılık işlemlerinin her an, her yerden ve pek çok farklı cep telefonuyla yapılmasını sağlayan, tam anlamıyla "mobil" bir yapı kuruldu. İki ayda 50 bin kullanıcı!Projenin ilk iki ayında sisteme 50 bin giriş yapıldı. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, gelecek 5 yıl içinde Garanti Cep Şubesi'nin kullanıcı sayısını 2 milyona çıkartmayı hedeflediklerini söyledi ve ekledi: "Garanti Cep Şubesi, kısa sürede çok fazla kişiye ulaştı. Bu performansta HP'nin teknoloji desteğinin çok önemli katkısı var. Dünyada bile yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan bu hizmetin, Türkiye'de tahminlerimizin çok daha üzerinde bir hızda gelişim sergileyeceğine inanıyoruz." Cep Şubesi Projesi; hesap bilgileri, para transferi, yatırım, döviz, fatura ve kart işlemleri gibi bankacılık hizmetlerine cep telefonları üzerinden ulaşmayı mümkün kılıyor. Sistem, kullanıcılarına en çok hisse senedi alım satımı ve para transferi gibi anlık işlemlerde kolaylık sağlıyor. HP ile mobil bankacılıkta devrim! Türkiye'deki 56 milyon cep telefonu kullanıcısına, bulundukları her yerden 7/24 bankacılık işlemi yapma imkanı tanıyan Garanti Cep Şubesi projesinde Garanti Teknoloji, HP ve İngiliz yazılım firması Volantis birlikte çalıştı. Sistemin kolay kullanımı için, mobil İnternet çözümleri üreten Volantis'in yazılımı HP Entegrasyon ve Danışmanlık Ekibi tarafından, cep telefonu marka ve modeli ayırt etmeksizin çalışacak şekilde geliştirildi. Altyapı çalışmalarında HP Blade, HP ProLiant ve HP Unix sunucular kullanılarak hızlı, kesintisiz ve güvenilir teknoloji çözümleri getirildi. Altı aydır üzerinde çalıştıkları Garanti Cep Şubesi projesini hayata geçirmek için hızlı ve konuya hakim bir iş ortağına ihtiyaç duyduklarını ifade eden Garanti Bankası Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Erel, HP sayesinde olağanüstü hız kazandıklarını belirtti ve ekledi: "HP ile olan işbirliğimizden çok memnunuz. Garanti Teknoloji'de ürün geliştirme süreci hızlı gelişir. Bu projede HP'nin desteği çok önemliydi. HP'den alınan teknoloji desteği sayesinde, donanımların ve yazılımların kurulması gibi altyapı çalışmaları sadece 2 ay içinde tamamlandı."HP Türkiye Genel Müdürü S. Şahin Tulga ise mobil çözümlerin günümüzde giderek önemini artırdığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Garanti Cep Şubesi Projesi, pek çok farklı cep telefonu modeli ve markasında kullanılması açısından, yalnızca Türkiye'de değil Avrupa'da da eşine rastlanmayan bir uygulama. Türk bankacılık sektöründe böyle bir 'ilk'e imza atmaktan gurur duyuyoruz. HP, mobilite kavramına ne denli önem verdiğini, geliştirdiği ürün ve çözümleriyle ortaya koyuyor. Teknolojinin, hayatın her alanında yaygın kullanımını sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." Bankacılıkta sınırları kaldıran projenin güvenliği 128-bit Secure Sockets Layer (SSL) protokolüyle sağlandı. Mobil cihazlar üzerine hiçbir bilgi kaydetme ihtiyacı yaratmayan sisteme erişim, telefon değişikliği, çalınma, ya da kaybolma gibi durumlardan etkilenmiyor.

22 Ağustos 2008 Cuma

koltuk altı terlemesi neden olur

Koltuk altı terlemeleri, birçok insanı zor durumda bırakan bir sorun. Sorununçözümü için uygulanan bazı yöntemlerse geçici ve sürekli tekrar isteyenyöntemler. Bir süre Almanya'da katıldığı bir konferansta bu sorunakalıcı çözüm için çalışmalarda bulunan Profesör Erol Kışlaoğlu, sorunukökten çözecek bir yöntemin artık uygulanabildiğini belirtiyor. Prof.Erol Kışlaoğlu, bu tekniğin, lokal anestezi altında yarım saat içinde,hatta bir öğle tatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntem olup,esas olarak özel bir liposuction aleti ile koltuk altındaki terbezlerinin alınmasına dayandığını belirtiyor.Operasyon lokal anestezi ile yapıldığı için hastanın aynı gün işine dönmesi sağlanıyor.Prof.Erol Kışlaoğlu, koltuk altı bölgesinin kola giden ana damar vesinirlerin bulunduğu bir bölge olduğu için bu operasyonun mutlakaplastik cerrahi uzmanı ve bu konuda ayrıca eğitim görmüş uzmanlartarafından yapılması gerektiğinin altını çiziyor.Bu işlemin,bir liposuction olmadığını ve normal liposuction aletleriyleyapılamayacağını da belirten Prof. Kışlaoğlu, bu işlem için özel olaraktasarlanmış liposuction aletlerinin kullanılması gerektiğini ifade ediyor.Yöntem, uygun şekilde yapıldığı taktirde sonuç kalıcı ve ömür boyu oluyor.Dahaönceleri koltuk altı ve vücudun diğer yerlerindeki terlemeleri gidermekiçin uygulanan yöntemler 6 ayda bir tekrarlanması gerekiyordu.Yçntem, ehliyetsiz kişilerce yapılması halinde damar ve sinirlerin hasar görmesine yol açabiliyor.MERAK EDİLEN SORULAR:- Koltuk altındaki ter bezlerini nasıl emiyorsunuz?İşlem hem emen hemde kazıyan özel bir liposuction aleti ile yapılıyor.- İşlem anestezi altında mı yapılıyor?Buyeni teknik lokal anestezi altında yarım saat içinde, hatta bir öğletatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntemdir. Hasta dilersegenel anestezi ile de uygulanabilir.- Bütün ter bezleri alınıyor mu?Amaç aşırı terlemeyi engellemek olduğu için tamamını almıyor bir miktar bırakıyoruz.- Operasyondan sonra kişi koltuk altından hiç mi terlemiyor?Çok az terler, aşırı terleme ortadan kalkar.- Kalıcı bir işlem mi? Tekrarlanması gerekiyor mu?Kalıcı bir işlemdir.Tekrarı gerekmez, fakat bazı durumlarda ilk operasyon yeterli gelmezse ikinci uygulanır.- Ter bezlerinin alınması ileride soruna yol açmaz mı?Hiçbir soruna yol açmaz, çünkü tamamı alınmıyor yalnızca aşırı terleme engelleniyor.- Kaç yaşın üstündekilere yapıyorsunuz?16 yaşından itibaren herkese uygulanabilir.- Kimlere yapılamaz?Her kese uygulanabilir.

14 Ağustos 2008 Perşembe

CALİSTA LUXURY OTEL

calista luxury otel,calista otel özellikleri,calista otel nere de

Özdoğan Grup tarafından Belek`te inşa edilen Calista Luxury Otel`in Leo adlı villasında bataryadan lavaboya kadar pek çok yerde 24 ayar altın kullanıldıMayıs ayında hizmete giren Antalya Belek`teki Calista Luxury Resort Otel`in Genel Müdürü Ali Kızıldağ, otellerinin Türkiye`nin Burj Al Arab`ı olduğunu iddia ederek, yeni bir `her şey dahil` sistemi geliştirdiklerini söyledi. 600 odalı ve bin 200 yataklı otelde 13 villa ve bir de Villa Leo adlı `saray yavrusu` bulunduğunu belirten Kızıldağ, “Bin 500 metrekarelik Villa Leo`nun gecelik fiyatı, sezona göre 15 bin ila 25 bin dolar arasında değişiyor. Villalara gelen müşteriler genellikle bir ay konaklıyor” dedi. Villa Leo ile ilgili bilgi veren Kızıldağ, villanın lavabosundan küvetin kenarlarına, bataryadan bazı duvarlara kadar pek çok yerde 24 ayar altın kullandıklarını anlattı. Bazı odaların duvarlarına swarovski taşlı duvar kâğıdı döşediklerini kaydeden Kızıldağ, burada 24 saat hizmet veren bir kâhyanın da bulunduğunu dile getirdi. Villada dört yatak odasının yanı sıra, sinema ve fitness salonu, çalışma, oturma ve misafir odaları ile bir de özel havuz yer alıyor. Calista Luxury Resort`un Türkiye`nin en pahalı resort otellerinden biri olduğunu ifade eden Kızıldağ, yüksek sezonda iki kişilik odaların gecelik kişi başına fiyatının 499 YTL, tek kişilik odaların ise 750 YTL olduğunu söyledi.150 MİLYON DOLAR HARCANDIOteli yapan Özdoğan Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan, 130 dönüm alan üzerine kurulu Calista Luxury Resort`un, 150 milyon dolara mal olduğunu söyledi. “Otel, iç ve dış mimarisi ile Türkiye`de bir ilk oldu. Hiçbir masraftan kaçınmadık. Normalde metrekaresi için 700 dolar civarında harcanacak bu otel için biz bin 200 Euro harcadık” diye konuşan Özdoğan, otelin yabancı mimarlar tarafından tasarlandığını kaydetti. Özdoğan, Ankara`da önümüzdeki yılın mart ayında başlayacakları 100 milyon dolara mal olacak yeni bir otel projesi daha olduğunu anlattı. Oteli, Armada Alışveriş Merkezi`nin karşısındaki arsada yapacaklarını dile getiren Özdoğan, “Yine yabancı mimarlarla çalışacağız. 5 yıldızlı olacak oteli, 2.5 yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu

13 Ağustos 2008 Çarşamba

İNFERTİLİTE NE DEMEKTİR

Çiftlerin bir yıllık süre içerisinde çocuk istemeleri ve korunma yöntemi kullanmamalarına rağmen gebeliğin olmamasına infertilite denir. Türkiye'de ve dünyadaki çiftlerde yaklaşık %15 oranında infertilite sorunu vardır.
EN YAYGIN OLARAK GÖRÜLEN İNFERTİLİTE NEDENLERİ
KADINA AİT NEDENLER
Çiftlerin %40-50'sinde infertilite nedeni kadına aittir.
a. Yumurtlamaya ait nedenler: Olgun yumurta hücresinin gelişmemesi, yumurtlama olmaması, yeterli kalitede yumurta üretilememesi. b. Rahim ağzına ait nedenler: Enfeksiyon, tümör, salgı yetersizliği. c. Rahime ait nedenler: Rahmin olmayışı, rahmin şekil bozukluğu ( rahim içinde perde olması) , bazı myomlar. d. Tüplere ait nedenler: Tüplerin olmaması, doğuştan tıkanıklığı, geçirilmiş enfeksiyon, ameliyat, endometriozis gibi nedenlere bağlı yapışıklıklar sonucunda meydana gelen tıkanıklıklar gibi yumurta iletimini bozan nedenler. e. Diğer nedenler: Endometriozis olarak adlandırılan rahim içini döşeyen hücrelerin rahim dışında bulunması, bağışıklık problemleri, üreme organları bozuklukları, psikolojik ve cinsel problemler.
ERKEĞE AİT NEDENLER:
Çiftlerin %40-45'sinde infertilite nedeni erkeğe aittir. sperme ait bozukluklar : a. spermde sayı ve hareket azlığı, şekil bozukluğu ( sayı 20 milyonun, ileri hareket % 50'nin, normal yapıda sperı7ı % 14'ün üzerinde ise sperm normal kabul edilebilir) b. Erkek üreme sisteminde erkek tohum hücrelerinin geçişini etkileyen bir tıkanıklık c. Varikosel, hidrosel, torbalara inmiş fıtık, inmemiş test.is. d. Diğer nedenler: Enfeksiyonlar, travmalar, hastalıklar, psikolojik ve cinsel problemler .
HEM KADIN HEM ERKEĞE AİT NEDENLER:
Çiftlerin %20-25'inde infertilite nedeni hem kadına hem erkeğe aittir.
a. Yumurtlama sorunu & sperm sayısı azlığı b. Tüplerde enfeksiyon & spermin yapı bozukluğu ve benzeri durumlar.
AÇIKLANAMAYAN İNFERTİLİTE:
İnfertil çiftlerin yaklaşık %10-15'inde infertilite nedenini açıklayacak herhangi bir neden bulunmamaktadır. Kadın ve erkek araştırıldığında, gebeliğin oluşmasına engel olabilecek herhangi bir problemin saptanamadığı olgulardır .
YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ:
Çocuk sahibi olma konusunda herhangi bir problemle karşılaşan çiftlerde çeşitli tetkikler ile bu olumsuzluğun nedeni araştırılır. Belirlenen nedene yönelik çeşitli ilaç tedavileri ya da cerrahi tedavi uygulanır. Bu girişimlerden sonuç alınamadığı taktirde, yardımcı üreme teknikleri olarak da bilinen Tüp Bebek mikroenjeksiyon veya TESE yöntemlerine başvurulur. Çiftlerin çoğu için bu yöntem en son ve en iyi ümit kaynağıdır.
İN VİTRO FERTİLİZASYON VE EMBRİYO TRANSFERİ (IVF-ET) NEDİR ?
In vitro fertilizasyon; kadının yumurtalıklarından bir ya da daha çok sayıda olgun yumurta hücresinin alınarak, bunların kadının eşinden alınan sperm ile vücut dışında özel bir ortamda döllenmesidir. Embriyo transferi ise döllenen bu yumurtaların rahime yerleştirilmesidir.
IVF ET YÖNTEMİNİN UYGULANDIĞI DURUMLAR ·
In-vitro fertilizasyon · Herhangi bir nedenle tüpleri tıkalı ya da hasar görmüş kadınlarda, · spermleri sayıca az ya da sperme ait yapısal bozuklukların olduğu durumlarda, · Erkek ya da kadına ait bağışıklık problemlerinde, · · Bazı endometriozis olgularında, · · Nedeni açıklanamayan infertil çiftlerde uygulanır.
IVF ET YÖNTEMİNİN UYGULANMADIĞI DURUMLAR ·
Rahmi herhangi bir nedenle olmayanlara (Doğuştan yada ameliyat ile) · Yumurtalıkları olmayan ve yumurtlaması imkansız olan kadınlara uygulanmaz
MİKROENJEKSİYON (ICSI) ve TESE YÖNTEMİ NEDİR ?
Yumurtalıklardan alınan yumurtanın içerisine tek bir spermin laboratuarda enjekte edilerek döllenmenin sağlanması işlemidir. Eğer erkek sperm üretemiyor ise testislerden sperm alınması (biopsi ile) işlemine TESE denir.
MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN UYGULANDIĞI DURUMLAR ·
IVF -ET yöntemi ile döllenmenin gerçekleşmediği durumlar · Sperm sayısı ve hareketinin az olduğu durumlar · Sperme ait yapı bozukluklarının olduğu durumlarda uygulanır
IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİ KAÇ DEFA DENENMELİDİR?
10 -12 defa deneme yapılabilir. Eşlerin fizyolojik ve psikolojik açıdan hazırlanmalarını sağlamak iç in 2-4 ay ara verilerek uygulanmaktadır.
IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE BA,SARI ŞANSI NEDİR ?
Her bir denemede başarı şansı %20-25'dir. Yani bu yöntemi deneyen 100 çiftten sadece 20-25 tanesi gebe kalabilir. Başarıda en önemli etken, yöntemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrübe ve isteğe sahip personel ile yeterli donanıma sahip ve her türlü yeniliği uygulayabilecek bir merkezde yapılmış olmasıdır.
IVF - ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE ÇOĞUL GEBELİK OLASILIĞI NEDİR?
Çoğul gebelik şansı az da olsa artmaktadır. İkiz ve üçüz olasılığı normal gebeliğe göre daha fazladır. Çünkü gebelik şansını arttırmak için, birden fazla (ortalama 3-4 ) döllenmiş yumurta (embriyo), rahime yerleştirilir.
IVF -ET MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN BEBEK ÜZERİNE ZARARLI BİR ETKİSİ VAR MIDIR?
Bu yöntem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadınların çocuklarında anomali olasılığı açısından bir fark olmadığı belirlenmiştir.
IVF - ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN MALİYETİ NEDİR?
Bu yöntemlerin uygulanması pahalıdır. Kliniğimizde bir hastaya maliyeti ortalama 1000-1500 Amerikan dolarına mal olmaktadır.
IVF -ET YADA MİKROENJEK5İYON YÖNTEMLERİNDE BAŞKA ERKEĞİN SPERMİ YADA BAŞKA KADININ YUMURTASI KULLANILABİLİR Mİ?
Ülkemizde yasalar buna izin vermemektedir, bu açıdan başka kadının yumurtası ve başka erkeğin sperminin kullanılması söz konusu değildir.
IVF -ET yöntemi ile döllenmenin gerçekleşmediği durumlar
Sperm sayısı ve hareketinin az olduğu durumlar
Sperme ait yapı bozukluklarının olduğu durumlarda uygulanır
IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİ KAÇ DEFA DENENMELİDİR?
10 -12 defa deneme yapılabilir. Eşlerin fizyolojik ve psikolojik açıdan hazırlanmalarını sağlamak iç in 2-4 ay ara verilerek uygulanmaktadır.
IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE BAŞARI ŞANSI NEDİR ?
Her bir denemede başarı şansı %20-25'dir. Yani bu yöntemi deneyen 100 çiftten sadece 20-25 tanesi gebe kalabilir. Başarıda en önemli etken, yöntemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrübe ve isteğe sahip personel ile yeterli donanıma sahip ve her türlü yeniliği uygulayabilecek bir merkezde yapılmış olmasıdır.
IVF - ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE ÇOĞUL GEBELİK OLASILIĞI NEDİR?
Çoğul gebelik şansı az da olsa artmaktadır. İkiz ve üçüz olasılığı normal gebeliğe göre daha fazladır. Çünkü gebelik şansını arttırmak için, birden fazla (ortalama 3-4 ) döllenmiş yumurta (embriyo), rahime yerleştirilir.
IVF -ET MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN BEBEK ÜZERİNE ZARARLI BİR ETKİSİ VAR MIDIR?
Bu yöntem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadınların çocuklarında anomali olasılığı açısından bir fark olmadığı belirlenmiştir.
IVF - ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN MALİYETİ NEDİR?
Bu yöntemlerin uygulanması pahalıdır. Kliniğimizde bir hastaya maliyeti ortalama 1000-1500 Amerikan dolarına mal olmaktadır.
IVF -ET YADA MİKROENJEK5İYON YÖNTEMLERİNDE BAŞKA ERKEĞİN SPERMİ YADA BAŞKA KADININ YUMURTASI KULLANILABİLİR Mİ?
Ülkemizde yasalar buna izin vermemektedir, bu açıdan başka kadının yumurtası ve başka erkeğin sperminin kullanılması söz konusu değildir.

Varikosel nedir? Nasıl tedavi edilir?

Varikosel testislerdeki kanı boşaltan venlerin (toplardamar) genişleyip varisleşmesidir.

Toplardamarların iç yüzeyinde kan dolaşımını düzenleyen kapakçıklar işlevlerini yitirmiştir ve kanı boşaltamamaktadır. Testisten çıkan toplar damarların aşırı ve anormal olarak genişlemiş olması, testiste ısı etkisi ve beslenme bozukluğu sonucu sperm üreten hücreleri toksik bazı maddelerle karşı karşıya bırakır. Bu durum maddeler testis içinde etki yarattığı için sperm oluşumunu kötü etkiler. Testislerin sonografik muayenesi ve damarsal araştırılması gerekir. Böyle bir durum cerrahi müdahale ile düzeltilir.

Puberte sonrası erkeklerin yaklaşık % 10-20 sinde görülür. Kısırlık (infertilite) şikayeti olan erkeklerin ise yaklaşık %40 ında varikosel mevcuttur. Sekonder infertilite şikayeti olan erkeklerde ( önceden en az bir çocuğu olan ancak şimdi kısırlık şikayeti çeken) ise bu oran % 80 lerin üzerine çıkmaktadır. Varikosel her iki testiste de görülebilir. Ancak anatomik komşulukları dolayısı ile sol testiste görülme oranı % 85, sağ testiste görülme oranı ise % 15 civarındadır. Bir taraftaki varikosel genellikle diğer testisi de etkilemektedir. Varikosel çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Ancak bazen aşağıdaki belirtiler görülebilir: Testislerde ağrı Testislerde küçülme Testislerde dolgunluk hissi İnfertilite (kısırlık) Gözle görülebilen genişlemiş damarlar Ele gelen genişlemiş damarlarVarikoselin neden kısırlığa sebep olduğu konusunda henüz kesin bir bilgi yoktur. Ancak genişleyen damarların testislerde sebep olduğu ısı artışının sperm üretimini olumsuz etkilediği, genişleyen damarlarda biriken kanda anormal konsantrasyonlara ulaşan böbreküstü bezi ve renal ürünlerin sperm oluşumunu olumsuz etkilediği, yine bazı metabolik ürünlerin artması ve oksijenlenmenin azalmasının sperm üretimini olumsuz etkilediği gibi birtakım teoriler mevcuttur.Bazen hastalar testislerinde gördükleri veya ayakta iken ellerine gelen genişlemiş damarlar sebebi ile doktora gelirler. Doktor tarafından yapılacak elle muayene ile genellikle tanı konur. Bazen ultrasonografi / Doppler gerekebilir. Bütün varikoselli hastalara 4 günlük cinsel perhizden sonra sperm tahlili (spermiogram) yapılıp sperm sayısı, hareketliliği ve şekilleri araştırılmalıdır. Hastaların yaklaşık %70 inde sperm yoğunluğu ve hareketliliği azalmış, şekilleri bozulmuştur. Bu hastalarda yüksek oranda kısırlık görülür.Kısırlık şikayeti olan varikoselli erkeklerde, çok yoğun ağrı şikayeti olanlarda ve testislerinden biri diğerine göre anlamlı küçülme göstermiş varikoselli erkeklerde cerrahi tedavi önerilir. Tedaviye geçmek için varikoselin mutlaka sperm değerlerini bozmuş olması gerekir. Yani spermi normal ise tedavi edilmeyebilir. Evli olmayan erkeklerde de varikosel bulunmuş ve sperminde bozulma başlamış ise tedavi yapılmalıdır. Eğer erkek adolesan çağda, yani henüz ergenliğe gelmemiş ise ve sperm veremiyorsa bu durumda testiste küçülme olup olmadığına bakılır. O taraf testisi %10’dan fazla volüm kaybetmiş ise yine ameliyat endikasyonu vardır.Testislerinde ağrı olan ve muayene ile varikosel saptanan erkeklerde bu ağrının mutlaka varikoselden kaynaklanıyor olması gerekmez. Önce diğer nedenler araştırılmalı ve semptomatik tedavi yapılmalı, ondan sonra varikoselin tedavisine geçilmelidir.
VARİKOSELİN TEDAVİSİ AMELİYATTIR
Ameliyat sırasında mikroskop kullanılması önerilmektedir. Ameliyatı kasık bölgesinden yapılan küçük bir kesi ile gerçekleşir. Testisi drene eden venler bağlanır. Basit bir ameliyattır ve genellikle hastane de yatmayı gerektirmez. Varikosel ameliyatının başarı şansı değişiktir. Mikroskobik yapılan ameliyatların başarı şansı diğerlerine oranla çok daha yüksektir. Yaklaşık 30-60 dk. sürer. Bu sırada testisle ilgili diğer oluşumların zarar görmemesine özen gösterilmelidir. Varikosel ameliyatı dikkatli yapılmaz ise hidrosel (testis çevresinde sıvı birikimi), atrofi gibi komplikasyonlar görülebilir. Ama son yıllarda, ameliyat tekniğinde elde edilen ilerlemeler sayesinde bu komplikasyonlara hemen hemen hiç rastlanılmamaktadır. Bunda cerrahın deneyimi önemlidir. Ameliyat olacak kişilerin bunu iyi bilmesi ve ameliyatı yapacak doktordan da bu konuda bilgi alması gerekir. Ameliyattan 3 ay sonra sperm üretiminde düzelme görülmeye başlar. Sperm tetkiki ameliyattan sonraki 3-6. ayda yapılmalıdır. Sperm üretimindeki düzelme ameliyat olan hastaların %50-80 inde görülür. Gebelik üzerindeki etkisi de yüzde 20-69 civarında artmaktadır. Azoospermi olgularında da varikosel ameliyatı yapılması önerilirse de, başarısının daha düşük olacağı önceden belirtilmelidir.Tüp bebek uygulaması yapılacak erkeklerde de varikosel ameliyatı yapıldıktan sonra tüp bebeğe geçilmesi başarıyı artırabilir. Ameliyat edilen hastaların bir kısmında sperm değerleri biraz daha yükselerek mikroenjeksiyon (ICSI) yerine aşılama (IUI) uygulamasına geçilebilir, hatta doğal yolla gebe kalma şansı da elde edilebilir. Spontan gebelik sağlanamayan hastalarda sperm sayısı, motilite veya sperm morfolojisindeki iyileşme ile yardımcı üreme tekniklerinin başarısı artmaktadır.
Gönderen teknojili zaman: 11:05 0 yorum
Etiketler: İNFERTİLİTE, TÜP BEBEK, VARİKOSEL
VARİKOSEL
Erkek infertilite tedavisinde karşılaşılan en sık sorunlardan biri varikoseldir. Varikosel testis kanını boşaltan toplar damarlarının genişlemesine verilen isimdir.Yumurtalık (haya veya testis)ların kanını götüren toplardamarlar şebekesinin genişlemesi. Damarlar uzamış ve kıvrıntılı hale gelmiştir. Genellikle 15-35 yaşları arasında ve % 98 sol taraftadır. Sağda ise karın veya böbrek kanseri açısından hasta değerlendirilmelidir. Damar duvarları serttir ve küçük miktarda iltihabî hâdise yıllar süresince damar duvarında meydana gelir. Genellikle belirti vermez. Nâdiren torbada rahatsızlık ve ağrı olur ki, torbaların askıya alınmasıyla rahatsızlık ve ağrı giderilebilir. Sperm yapımının varikosel ile ilgisi vardır. Varikosellilerde sperm sayısında ve özellikle sperm hareketliliğinde azalma tespit edilmiştir. Varikosel ameliyatından sonra % 80 belirgin düzelme, kısır erkeklerde % 35 çocuk sâhibi olabilme oranı tespit edilmiştir. Tedâvide, spermatik toplardamarın yüksek bağlanması genellikle uygulanan ameliyat olmasına rağmen, bâzıları varikoselin torbadan direkt alınmasını tavsiye etmektedirler. Türkiye'de infertilitenin (kısırlık) genellikle kadın kaynaklı olduğu düşünüldüğünden bu şikayetle, hekime öncelikle kadınlar başvurmaktadır. Oysa infertilite olgularının üçte birinde erkek, üçte birinde kadın, üçte birinde ise hem erkek hem kadın faktörleri birlikte sorumludur. Yani sonuç olarak infertil çiftlerin yaklaşık yarısında erkek sorumludur. Evli bir çiftin 1 yıl süreyle herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamamalarına ve düzenli, normal bir cinsel yaşantıları olmasına rağmen gebeliğin oluşmamasına infertilite denilmektedir. Ülkemizde infertilitenin genellikle kadın kaynaklı olduğu düşünüldüğünden bu şikayetle hekime öncelikle kadınlar başvurmaktadır. Oysa infertilite olgularının üçte birinde erkek, üçte birinde kadın, üçte birinde ise hem erkek hem kadın faktörleri birlikte sorumludur. Yani sonuç olarak infertil çiftlerin yaklaşık yarısında erkek sorumludur ve bu sebeple kadın ile erkek birlikte değerlendirilmelidir. Sperm analizi erkeğin infertilite değerlendirilmesinde en önemli tetkik olmakla birlikte kişileri kesin olarak çocuk sahibi olur veya olmaz şeklinde tanımlayamaz. Bütün sperm değerleri normal olan infertil erkekler olabildiği gibi, sperm değerleri normalden düşük ama çocuk sahibi olan erkekler de olabilir. Farklı laboratuar ve tetkikler ile yapılan analizlerde ve kişinin değişik spermiogramlarında farklı sonuçlar elde edilebileceği göz önünde tutulmalı ve mümkünse en az iki spermiogram birlikte değerlendirilmelidir. Varikosel nedir, her zaman bir kısırlık nedeni midir? Varikosel, tıp biliminde panpiniform pleksus dediğimiz testis toplardamarlarının genişlemesi ve kanın geriye kaçağı olarak tanımlanabilir. Varikoselli erkeklerin yüzde ellisinin sperm analizinde bozukluk olmasına karşın varikoselli bir çok erkek çocuk sahibidir. Yani varikoselli olan her erkek kısır değildir. Günümüzde en çok üzerinde durulan görüş varikoselin kan akımı ve ısısını artırarak sperm üretimini bozduğu şeklindedir. Belirtileri Bazı hastalarda genellikle hareket sonrasında testis üzerinde ve kasıkta ağrı ile kendini gösterir. İleri derecede varikoseli olan bazı hastalar testisin yukarısında ve arkasında genişlemiş ven topaklarının oluşturduğu kabarıklık nedeni ile hekime başvurur. Çoğu vakada ise herhangi bir belirti vermez. Teşhis İleri derecede varikosel teşhisi yalnızca muayene ile yapılır ve ilave tetkik gerekmez. Fakat; spermiogramlarında sorun olan, spermiogramı normal olmasına rağmen eşinde sorun saptanamayan, muayene ile tek taraflı varikosel saptandığında diğer tarafın tetkiki için, varikosel ameliyatı uygulanmasına rağmen çocuk sahibi olamayan gibi hafif dereceli varikosel teşhisleri için renkli doppler ultrasonografi gereklidir. Tedavi gören her hasta çocuk sahibi olabilir mi? Varikosel tedavisi ameliyatla varikosel damarların bağlanmasından ibarettir. Erkek infertilite tedavisinde varikosel ameliyatı en çok uygulanan metoddur. Ameliyat hastalarının yaklaşık üçte ikisinde sperm kalitesini iyileştirir ve gebelik şansını bir kat artırır. Fakat ne yazık ki her ameliyat olan hasta çocuk sahibi olamaz. Hangi hastalar ameliyat edilmelidir?
Evli, çocuk sahibi olamayan, spermiogramı bozuk olan, muayene veya renkli doppler ultrosonografi ile varikosel teşhis edilen hastalar,
Gençlerde veya ergenlik çağındaki çocuklarda muayene ile ileri derecede varikosel teşhis edilip, testislerde küçülmeye veya ilerleyen yıllarda sperm üretiminde bozulmaya yol açacağı düşünülen hastalar, Varikoseli olan ve testis üzerinde şiddetli ağrı yakınması olan hastalar ameliyat edilebilir. Sonuç olarak şunu da söylemekte yarar vardır. Varikosel hayatı tehdit eden bir rahatsızlık değildir. Çocuk sahibi olan ve ağrı yakınması olmayan kişilerde tedavi gerekli değildir. Eriskin erkeklerin %25 kadarında varikosel bulunur. Genel olarak varikosel erkeklerde kısırlığın en sık sebebi olarak kabul edilir.Sıklıkla sol taraf testisinde görülür.Nadiren sadece sağ tarafta veya her iki tarafta da görülebilir (%10-15).Sol taraftaki toplar damarın sağdakinden 10 cm daha uzun oluşu, solda daha sık görülmesinin nedenlerinden biri olabilir.Testislerin üst kısmında-yanda, skrotumun (torbanın) içinde kıvrımlar halinde şişlik hissedilir.Bazı varikoseller ağrı sebebi olabilirler. Ağrıdan kurtulmak için, testislerin sarkması ve dolayısıyla damarın gerilmesini önlemek gerekir. Bu amaçla, sporcuların kullandığı süspansuvarlar önerilebilir. Varikosel testise baskı yaparak testis çapının küçülmesine sebep olabilir. Varikosel hastalığında erkeklerin çocuk yapma kabiliyeti testisteki kan dolaşımının bozulmasına bağlı olarak azalabilir. Bir çok hasta bu durumdan sonra kısırlık sebebi aranırken saptanır. Hastalık testis dokusunu ne kadar bozarsa ve testis ne kadar küçülürse çocuk yapma kabiliyeti o kadar azalır. Varikoselin, sperm üretim yeteneğini bozup bozmadığının araştırılması için tahlil yapılması gerekir. Spermiogram adı verilen tahlil bozukluk derecesine göre ameliyat gerekebilir. Varikosel için mevcut tek tedavi yöntemi ameliyattır.Bir kez varikosel tanısı konulursa hastalık mutlaka cerrahi olarak düzeltilmelidir. Ameliyatda genişlemiş testis toplar damarları bağlanır ve problem ortadan kaldırılır. Operasyondan sonra varikosel tekrar oluşabilir ve yeni tedaviye gereksinim duyulabilir. Eğer çocuk sahibi olamama varikosele bağlı ise ve geç kalınmamışsa tedaviden sonra bir kaç ay içinde başarılı sonuçar elde edilebilir.

12 Ağustos 2008 Salı

LONDRA-İNGİLTERE GEZELİM





Londra'da Nereye gidilir ? Londra'da Neler Yapılır ? Oxford Street’ten alışveriş yapabilirsiniz. Ama dikkat edin,çok açılmayın.Hyde Park'ta Pazar günü Serbest Kürsü'ye gidip istediğiniz konuda konuşabilirsiniz.Thames'te tekne turu yaparak nehir boyunca birçok güzellikle karşılaşabilirsiniz.Tower Köprüsü'ne çıkıp dünyanın en büyüleyici manzaralarından birini izleyebilirsiniz.Üstü açık çift katlı otobüslerle şehir turu yapabilirsiniz.İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth'in ikamet ettiği Buckingham Sarayı'nı gezebilirsiniz.London Eye'a çıkıp 135 metre yükseklikten tüm Londra'ya hakim olabilirsiniz.British Museum'da Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesinden gelen tarihi eserleri görebilirsiniz.Lady Diana'nın evi olan Kensington Palace'ı ziyaret edebilirsiniz.Portobello ve Camden Town sokak marketlerinde her türden ikinci el alışverişi yapabilirsiniz.Ağustos ayında Londra'daysanız inanılmaz ses ve görüntü gösterileriyle dolu Nothing Hill Karnavalı'na katılabilirsiniz. (bakınız Nothing Hill filmi)Madame Tussaud’s Müzesi'nde dünyaca ünlü kişilerin balmumundan heykellerini görebilirsiniz.Dünya saat sisteminin merkezi Greenwich'teki Denizcilik ve Rasathane müzelerini gezebilirsiniz.

1 Ağustos 2008 Cuma

Yamaç Paraşütü İçin En İyi 10 Adres

Zamanla paraşütlerin aerodinamik yapılarının gelişmesiyle birlikte, performansları da artmış. Planör, deltakanat gibi amacı uçuş olan bir alet haline gelmiş. Günümüzde pilotların da tecrübesine bağlı olarak, yamaç paraşütü ile küçük tepelerden kalkılıp, yüzlerce metre yukarılara çıkılabiliyor. Saatlerce havada kalıp, kilometrelerce uzağa uçulabiliyor. Katlandığında bir sırt çantasına sığacak kadar küçülebilmesi ve ağırlığının çok az olması dağcıların da ilgisini çekiyor. Dağların zirvelerinden yamaç paraşütüyle uçarak inenler var. Uçuşa elverişli yüzlerce noktanın bulunduğu Türkiye’de yamaç paraşütçülüğü hızla gelişiyor. Hemen her şehrin civarında uçuşa uygun bölgeler bulunabilir. Diğer hava araçlarıyla kıyaslandığında, yamaç paraşütünü öğrenmesi daha kolay. Belli sağlık koşulları içerisinde hemen herkes yapabilir. Konusunda uzman jüri üyelerimize en iyi adresleri sorduk. 1 BABADAĞ (MUĞLA) 2 ÇÖKELEZ DAĞI (DENİZLİ) 3 ABANT (BOLU) 4 ALİDAĞ (KAYSERİ) 5 MUNZUR DAĞLARI (ERZİNCAN) 6 ASAS TEPESİ (ANTALYA) 7 DİNAMİT TEPESİ (DENİZLİ) 8 İNÖNÜ C TEPESİ (ESKİŞEHİR) 9 BOZDAĞ (İZMİR) 10 NEMRUT DAĞI (ADIYAMAN)

Hawaii


The State of Hawaii (IPA: /həˈwaɪi, həˈwaɪʔi/) (Hawaiian: Mokuʻāina o Hawaiʻi), is an archipelagic U.S. state located in the Central Pacific, south of Alaska, north of Tahiti, and 2,300 miles (3,700 km) from the Continental United States.[2] Politically, Hawaii is considered to be a part of the North American continent.The state encompasses nearly the entirety of the volcanic Hawaiian Island chain, which is made up of hundreds of islands spread over 1,500 miles (2,400 km). Of these, the eight largest islands are considered the "main islands" and are located at the southeastern end of the archipelago. In order from the northwest to southeast, they are Niʻihau, Kauaʻi, Oʻahu, Molokaʻi, Lānaʻi, Kahoʻolawe, Maui, and Hawaiʻi. The last is by far the largest, and is very often called the "Big Island" or "Big Isle" to avoid confusion with the state.The state was admitted to the Union on August 21, 1959, making it the 50th state. Its capital is located in its only city, Honolulu on the island of Oʻahu. The most recent census puts the state's population at 1,211,537.In American English, Hawaii is pronounced in varying approximations to the original. From most to least anglicized, there is IPA: /həˈwaɪiː/, /həˈwaɪʔiː/, /həˈvaɪʔiː/). In the Hawaiian language, /həˈʋəiʔi/, there is also some variation, as Hawaiian IPA /ʋ/ varies from [v] to [w].The State of Hawaii has two official languages recognized in its constitution adopted at the 1978 constitutional convention: English and Hawaiian. Article XV, Section 4, specifies that "Hawaiian shall be required for public acts and transactions only as provided by law" [italic added]. Hawaii Creole English (locally referred to as 'Pidgin') is the native dialect of many born-and-raised residents and is a second dialect for many other residents. After English, the second- and third-most spoken individual languages are Ilokano (most are bilingual in Wikang Filipino) and Japanese, respectively. Significant European immigrants and descendants also speak their native languages; the most numerous are Spanish, German, Portuguese and French.As of the 2000 U.S. Census, 73.44% of Hawaii residents age 5 and older speak only English at home. Tagalog speakers make up 5.37% (which includes non-native speakers of Wikang Filipino, the national co-official Tagalog-based language), followed by Japanese at 4.96%, Ilokano at 4.05%, Chinese at 1.92%, Hawaiian at 1.68%, Spanish at 1.66%, Korean at 1.61%, and Samoan at 1.01%[23].

Las Vegas, Nevada

Las Vegas, ABD'nin Nevada eyaletinde bulunan kumar ve eğlence yerleriyle ünlü bir kentidir. Düz bir ovaya kurulmuş adeta bir çöl şehridir.Las Vegas şehri eskiden denetimden yoksun bir mafya şehri olmuştur ancak günümüzde 1,5 milyona yaklasan nüfusuyla muhteşem ve bir o kadar da legal bir şehir halini almıştır. Las Vegas günümüzde dünyanın en pahalı oteli Wynn Hotel'e ev sahipliği yapmaktadır, Wynn Hotel'ın yanısıra değeri milyar doları aşmış birbirinden güzel onlarca hotel içindeki inanılmaz şovlar ve aktivitelerle turistler için her zaman gözde mekan olmuştur. Yaz ayları oldukça sıcak geçmekle birlikte, sıcaklığın yer yer 45 dereceyi geçtiği gözlenmekte ancak nem oranının düşük olması hissedilen ısının fazla etkili olmamasını sağlamaktadır. Bu nedenle Las Vegas'ı en iyi ziyaret etme zamanı eylül ayı ile mayıs ayı arasındaki aylardır.Özellikle gösterişli kumarhaneleri ile dillere destan olmuş bir şehirdir. Işıkları ve fıskıyeleri hayalleri süsler.**OTELLER**Las Vegas otel ve kumarhaneleri genellikle dünyanın ünlü mimari eserlerinden esinlenerek tasarlanmıştır.İtalyan tarzı dekore edilmiş Bellagio Oteli'nin hemen önündeki büyük havuz şovu ünlüdür. Otelin çok sayıdaki restoranlarında dünyanın en ünlü aşçıları görev yapmakta, sanat müzesinde Monet'in orijinal eserleri ziyaretçilere açık olarak sergilenmektedir. Bellagio'nun bir başka özelliği ise içindeki çiçek bahçesidir, bu görkemli bahçedeki çiçekler her ay yenilenmekte ve sezonuna göre değiştirilmektedir.Bu otel yakın zamanlarda çekilen Ocean's Eleven ve Ocean's Twelve adlı macera filmlerine de mekan olmuştur. Bu filmlerde otelin gösterişli kumarhanesinin nasıl soyulduğu anlatılmaktadır.Mimari olarak Atakule'ye benzeyen ve Atakule'den yaklaşık 2 kat daha yuksek olan Stratosphere Otel & Casino'sunun üstünde 4 eglence makinasi yer alır.Newyork Newyork, New York'un ünlü binalarına benzer olarak inşa edilmiştir ve üzerindeki roller coaster'i meşhurdur.**Nüfusu**Küçük bir çöl kasabası olan Las Vegas'ın nüfusu, 2.000'lerden 550.000'lere gelmiştir. Nüfus'un %69.86 sı beyaz, geri kalanı ise zenci ve sarı ırktandır. Ekonomisi büyük bir hızla gelişen şehrin nüfusu da aynı oranda artmaktadır ** Kumarhaneler**Las Vegas en çok dünyaca ünlü kumarhaneleri ile bilinmektedir. Uzun süre kalmaya yerlisi olmayanların tahammül edemeyeceği bir atmosferi vardır.Nevada eyaleti tüm Amerikan Birleşik Devletleri'nde kumarın ve fuhuşun yasal olduğu tek eyalettir. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde mevcut olan en katı uyuşturucu yasalarına sahip olan eyaletlerden biridir.Las Vegas kumarhaneleriyle ünlü bir eyalet olmasına rağmen ayrıca bir çok teknoloji şirketine de ev sahipliği yapmaktadır. Bazı teknoloji şirketleri burada kurulmaktadır, bazıları ise Las Vegas'a taşınmaktadır.Şehrin en büyük atraksiyonu olan kumarhaneler çoğunlukla şehrin downtown adıyla hitap edilen bölgesinde bulunmaktadır. Online oyun sektörüyle ilgili konferanslara ev sahipliği yapan şehir ışıltısı ve lüks otelleriyle de ünlüdür.
Gönderen HOŞGELDİNİZ zaman: 07:46

25 Temmuz 2008 Cuma

BERLİN

Bir sergi şehri olan Berlin'de günümüze ait ilginç yapılar bulabilirsiniz. Yıllardır kentin görünümüne damga vuran inşaat çukurları ve şantiyelerinden yeni bir semt doğdu. Potsdamer Platz terkedilmiş boş bir araziden yüksek yapıların bulunduğu bir şehir bölgesi haline geldi. Kollhoff-Gökdeleni'nin bulunduğu izleme platformu; Daimler Chrysler Areal ve muhteşem çatı yapısıyla Sony-Kompleks'ine nefes kesici bir manzara sunuyor.
Büyükelçilikler ve bakanlıklar başkentte yer almakla birlikte elbette cam kubbesi ile meclis binası tüm ziyaretçiler için ilgi çekici bir eser. Cam kubbe sadece şehrin yeni sembolü olmakla kalmıyor aynı zamanda Berlin Cumhuriyeti'nin de şeffaflığını sergiliyor.

Müze ve Sergiler

Berlin müzelerinde sergilenen hazineler çok çeşitli. Müze Adası'ndaki Bergama Müzesi (Pergamonmuseum) içinde yer alan Pergamonaltar ve Babylon'un Şehir Kapısı ziyaretçileri adeta büyülüyor. Berlin müzelerindeki en paha biçilmez eserlerden bir tanesi de yeni yerleşim yeri Eski Müze (Alte Museum) olan Nefertiti'nin Büstü (Büste der Nofretete). Tiergarten'daki Kültür Forumu (Kulturforum), Resim Galerisi (Gemälde Galerie) ve Yeni Ulusal Galeri'nin (Neuen Nationalgalerie) içinde klasik ve modern sanatın büyüleyici eserlerini sergiliyor. Çağdaş sanata ait bir çok eseri ile Hamburg İstasyonu (Hamburger Bahnhof) modern bir sergi konsepti sunuyor. Marlene Dietrich'in mirasını sergileyen diğer etkileyici müze de Potsdamer Platz'daki Film Müzesi. Nefes kesici mimarisi ile Yahudi Müzesi (Jüdische Museum) tek kelime ile eşsiz. 2004 yılı içinde, Helmut Newton Koleksiyonu ile birlikte Fotoğraf Müzesi (Museum für Fotografie) ve Hamburger Bahnhof'da Flick Collection açıldı. Berlin tarihi ile yakından ilgilenenler Checkpoint Charlie'de bulunan "Berlin Hikâyesi"'ni (The Story of Berlin) dinlemek için Duvar Müzesi'ni (Mauermuseum) ve Berlin tarihinde keyifli bir yolculuğa çıkmak için Märkischen Museum'u ziyaret edebilir. Devamı...
Saray ve Şatolar
Berlin ve çevresinde yer alan saray ve şatolar klasik yapılar kadar barok ihtişamını da tüm canlılığı ile gösteriyor. Görkemli Charlottenburg Sarayı ( Schloss Charlottenburg) barok yapı sanatının en canlı örneklerinden birisi. Güneyde yer alan peyzaj mimarisi ile saray yapısının büyüleyici bütünlüğüne örnek olabilecek Prusya Yapı Düzenlemeleri, aşk yuvası olarak inşa edilen ve bir tablo güzelliğindeki Tavus Kuşu Adası (Pfaueninsel) tüm cazibesiyle sevgililerle romantikleri kendine çekiyor. Potsdam; Prusya sanatının en ihtişamlı örnekleriyle dolu. Bu yapılarda saraylarla bahçelerin eşsiz uyumunu görmek mümkün.

BERLİN

Berlin, Almanya'nın başkenti ve en büyük şehridir. II.Dünya Savaşı öncesinde 4.3 milyon kişinin yaşadığı şehirde 2005 itibariyla 3.4 milyon kişi yaşamaktadır. Berlin, kuzey Almanya'da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur. 1949'dan 1990'a kadar Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmıştı. Aradaki duvara da sonradan utanç duvarı denmiştir. Kasım 1989'da utanç duvarı yıkıldıktan sonra Berlin tekrar bir bütün olmuştur. Şimdi, Almanya'nın yeni başkenti insanlarının ve şehrin yaralarını sarıyor. 750 yıllık Berlin "geriye doğru ileri" gitmeye çalışıyor.Berlin'in doğu tarafında yoğun bir restorasyon yaşanıyor ve kenti ikiye bölen Spree Nehri, sakin ve berrak akıyor. Berlin bu nehrin iki kıyısında, Cölln ve Berlin adlı iki balıkçı köyü olarak bölünmüş bir haldeydi zaten. İlk kez 1307 yılında birleşti. Brandenburg'un (sonra Prusya'nın) başkentiydi. 18. yüzyıla kadar o kadar mühim bir şehir değildi. Ancak Prusya'nın güçlenmesi sürecinde kuzey Almanya, sonra Avrupa'nn bir siyasi, iktisadi ve kültürel merkezi oldu. 1871 yılında Alman İmaparatorluğu'na bağlandı, Hitler zamanında harabeye döndü, müttefik devletler tarafından işgal edildi.İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sosyalist bölümü Doğu Berlin oldu. Kentin imparatorluk merkezi Mitte'de doğuda kaldı. Berlin'i inşa eden mimar Karl Friederich Schinkel'in tasarladığı binalar, büyükelçilikler, saraylar, müzeler hep o tarafta kaldı. Türkiye'den çalınan Bergama Sunağı'nın sergilendiği dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi, Cölln ile Berlin'i birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de Doğu Berlin'de kaldı. Kent tekrar birleştiğinde Berlin her şeyin çiftine sahip oldu. İki parlamento binası, iki büyük üniversite, iki büyük havaalanı, iki kent merkezi ve iki Mısır müzesi... Müzeler Adası, Kültür Forumu ve Dahlem'deki müze ve koleksiyonlar dünya çapında önem taşıyor. Berlin, sanat alanında da dünyanın en önemli şehirleri arasında. Üç opera, Filarmoni, birçok tiyatro, konser salonu ve kütüphanenin yanı sıra; Berlin Film Festivali, festival haftaları ve tiyatro günleri, tüm sanatseverleri Berlin'e çekiyor.Türkler Berlin'deki en kalabalık yabancı nüfusunu oluştururlar. Berlin'de 119.000 Türk vardır. Kreuzberg İlçesi Türklerin en yoğun olarak yerleşik olduğu bölgelerdendir. Kreuzberg'in toplam nüfusu 146.884 kişidir ve bunun 49.010'u yabancıdır. Yabancı sayısı Alman vatandaşı Türkleri kapsamadığından, Kreuzberg'deki Türk sayısı oldukça fazladır.Kültür Berlin Almanya'nın sadece politik başkenti değil, aynı zamanda da kültür başkentidir. Berlin'de birçok müze bulunmaktadır. Özellikle kentin doğusunda yeralan Müzeler Adası (Museumsinsel) içinde Pergamon Müzesi'de dahil, birçok müzeyi barındırmaktadır. Ayrıca kentte çok sayıda sanat galerileri, tiyatrolar vs. vardır. Başlıca müzeleri ve turistik yerleri:
Berliner Fernsehturm ;televizyon kulesi
Pergamon Museum ; Bergama Arkeoloji Müzesi (Ünlü Bergama tapınağı burdadır.)
Guggenheim Berlin
Alte Nationalgalerie ;Eski Ulusal Müze (sanat müzesi)
Bodemuseum
Schloss Bellevue ;Bellevue Sarayı
Siegessäule ; Zafer Sütunu
Kaiser Wilhelm's Gedächtniskirche ;savaşta zarar görmüş Anıtkilise
Judisches Museum ;yahudi müzesi
Funkturm ;radyo kulesi
Aquadom & Sea Life Centre ;akvaryum ve deniz müzesi
Museum für Kommunikation ;iletişim müzesi
Brandenburger Tor ;Brandenburg Kapısı
Reichstag\Bundestag ;İmparatorluk Binası / Federal Meclis
Gendermenmarkt ;Jandarmalar Meydanı
Checkpoint Charlie Mauer Museum ;Berlin duvarı ile ilgili tarih müzesi
Berliner Dom ;Berlin Katedrali
East-Side-Gallery ; Barış Anıtı
Holocaust-Mahnmal ; Holocaust Anıtı
KaDeWe(Kaufhaus des Westens); alışveriş merkezi
Deutsches Technikmuseum ; Alman Teknoloji Müzesi
Schloss Charlottenburg ;Charlotenburg Sarayı
Berliner Rathaus (1991'dan önce Rotes Rathaus) ;belediye sarayı
Bundeskanzleramt ; Başbakanlık
Museum für Naturkunde ; Doğa Bilimleri Müzesi
Filmmuseum Berlin ;Film ve sinema tarihi ile ilgili müze
Neue Synagoge Berlin ;Yeni Sinagog (Almanya'nın en büyük sinagoğudur)
Tiergarten ;kentin en büyük parkı ve mesire yeri

17 Temmuz 2008 Perşembe

ÖLÜDENİZ



Ölüdeniz, Muğla ilinin Fethiye ilçesine bağlı bir beldedir. Ölüdeniz kumsalı yüzde seksen iki oyla 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir.

Belde, turizm açısından oldukça gelişmiştir. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, Ortaçağ'da "Uzak Diyar" olarak tanınır, Anadolu'nun güneybatısında yer alan Teke Yarımadası'da bulunur. Türkiye'de bulunan deniz kulağı (lagün) oluşumlarından biridir.

Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir. En fırtınalı günlerde Belceğiz kıyıları dalgalarla boğuşurken, Ölüdeniz'de sadece çırpıntılar meydana gelir.

Ancak durgun gibi gözüken Ölüdeniz, gözle görünmeyen üç nedenle kendini hemen her gün yenilemektedir. Bunlardan ilki, Ölüdeniz'de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açıkdenize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu kaynak sularının yarattığı tuz farkından dolayı açıkdenizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmasıdır. Üçüncüsü ise gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselir ve alçalır. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlamaktadır.

Görülmeye değer yerler

1500 m. yukarıdan Ölüdeniz
Kelebek Vadisi
8 Şubat 1995'de 1. derecede doğal SİT ilan edilen ve her türlü yapılaşmaya kapatılan kayalık ve çamlık vadide milyarlarca kelebeğin kayalarda, ağaçların gövdelerinde ve yapraklarında bulunup etrafı sarmasından dolayı bu ismi almıştır.[2]

Vadiye ulaşım Ölüdeniz'den dolmuşlarla veya Ölüdeniz'deki sahilden kalkan teknelerle sağlanır. Kelebekler vadisi kumsalında konaklama tesisi yoktur. Çadır kurularak ya da üzeri çalı ve yapraklarla kaplı çardaklarda, ağaç dalları arasına kurulmuş teraslarda konaklanmak mümkündür.


Gemile Adası
Ölüdeniz beldesinde batısında ve takriben 7 km. uzağındadır. Adada M.S. 5-13. yüzyıllarda yapıldığı anlaşılan Bizans ve Roma devirlerine ait ev, depo, sarnıç ve kilise kalıntıları bulunmaktadır. Gemile Adası, koruması gerekli tarihi değerlerden biridir.


Fethiye
Antik çağda "Telmessos", yakın çağda "Meğri", 1934'den itibaren Fethiye adını alan ilçe Roma-Bizans devirlerinden kalma lahitler, ünlü Aminthas tapınak mezarı ve müze turistlerin ilgisini çeken mekânlardır. Fethiye halk pazarı da son zamanlarda ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaya başlamıştır.


Ölüdeniz'de günübirlik deniz turları
Fethiye sahilinde ve Ölüdeniz sahilinde bulunan teknelerle yapılan gezilerde Aya Nikola Adası, Gemile Koyu, Karacaören, 12 adalar ve Göcek'i gezmek mümkündür.

HAMİLELİKTE CİLT BAKIMI VE KOZMETİK..

Hamilelik döneminde kozmetik kullanımında dikkatli olmalısınız…
Uz. Dr. Zerrin Baysal “Hamilelik döneminde kozmetik kullanımı “hakkında bilgi verdi.

Etiler Memorial Polikliniği ve Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal “Hamilelik döneminde kozmetik kullanımı “hakkında bilgi verdi. Hamile kadınların en büyük sıkıntıları; ilaç, ışın, kimyasal maddeler ve deri yoluyla maruz kaldıkları maddelerin zararlarıdır.

Bu kimyasal maddeler; solunum yoluyla, ağız yoluyla veya tensel temas ile alınabilirler. Bazı maddeler anne karnındaki bebeğin ( fetus) gelişimini olumsuz etkileyeceği gibi bazı maddelerinde hiçbir yan etkisi olmadığı deneylerle gösterilmiştir.

Bazılarının ise, kötü etkilerinin olup olmadığı halen bilinmemektedir. Kimilerinde ise, gebeliğin belirli sürelerine kadar zararlı etkili, daha sonraki aylarda zararsızdır. Bu yan etkiler, bebeğe hem fiziksel hem de zihinsel zararlar verebilir, gelişimini engelleyebilir.

Özellikle saç boyarken tedbirli davranın

Kozmetik (saç boyaları, kremler, parfümler, temizleyici maddeler vs..) kullanımında, genelde, en sık problem saç boyalarıdır. Sıklıkla kullanılan, kalıcı ve yarı kalıcı boyaların içindeki maddelerle yapılan deneylerde, bebek üzerine zarar verici etkiler görülmemiştir.

Fakat tedbirli davranmak için, doğum sonrasına kadar saçların boyatılmaması daha uygundur. Değişiklik yapmak, beyazlarınızı gizlemek veya dip boya yaptırmak istiyorsanız, gebeliğin ilk üç ayından sonra, bitkisel saç boyaları kullanabilirsiniz.

Saç düzleştirme ve perma işlemlerini hamilelik sonrasına bırakın

Saç düzelticilerin ( straightener) ki bunlar sodyum hidroksit ve bisülfit denilen kimyasal oluşumlardır ve kullanılmaları tavsiye edilmemektedir. Saç düzeltmelerin, hava ısı ve press yolu ile yapılması daha güvenlidir.

Perma gibi yöntemlerde ise kullanılan kimyasal maddeler saçlı deriden emilip kana karışabilir. Bunların kullanılması ile bebekte doğumsal sakatlık gelişmesi arasında ilişki saptanamamıştır, fakat tamamen güvenilir olduğunu söyleyebilmek içinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu yüzden doğum sonrasına kadar saçlarınızın doğal kalmasında fayda vardır.

Nemlendiricileri rahatlıkla kullanabilirsiniz

Deodorant, şampuan, ve diğer cilt bakımı ürünlerinin, bebek gelişimi üzerine zarar verici etkileri olup olmadığı üzerine yeterli bilimsel araştırma olmamakla beraber şimdiye kadar herhangi bir problem rapor edilmemiştir.

Cilt bakımı için kullanılan kremleri rahatlıkla kullanabilirsiniz. Cilt çatlaklarının oluşmasını azaltmak için kakao ve lanolin kremleri kullanılabilir.

Hamilelik döneminde makyajın zararlı olup olmadığı da sıkça sorulan sorulardan biridir. Ancak bu konuda herhangi bir çalışma yapılmamış olmakla birlikte; bugüne kadar makyajın hamilelik üzerinde olumsuz bir etkisi görülmemiştir.

Bebeğin gelişimindeki en önemli zaman ilk üç aydır. Bu süre içindeki zararlar diğer aylara göre daha fazla olmaktadır, kısa bir süre için biraz daha dikkatli olmak hem bizim hem de bebeğimizin sağlığı açısından faydalı olacaktır.

Çok sıcak su ile banyo yapmaktan kaçının

Hamilelik her yönüyle dikkat ve bakım isteyen bir süreç. Sağlıklı bir bebek sahibi olmanın yanında, annenin de kendine özen göstermesi arzulanan ve göz ardı edilmemesi gereken bir nokta. Hamilelikte ve sonrasında anneleri en fazla üzen konuların başında ise fazla kilolar ve cilt problemleri (çatlaklar) geliyor.
netten alıntıdır