25 Haziran 2008 Çarşamba

KENELER HAKKINDA MERAK ETTİKLERİMİZ


Kene popülasyonunun artmasında, ılık geçen kış mevsimlerinin etkili olduğu belirtildi. Kırım-Kongo kanalı ateşi (KKKA) hastalığına neden olan virüsü taşıyan keneler, korku saçmaya devam ediyor. Türkiye'de 2003 yılından beri tanımlanan bu hastalıktan sadece bu yıl 172 vaka belirlendi, 10 kişi ise virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Kene uzmanı Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zati Vatansever, ölümle sonuçlanan ve insanlara korku saçan bu virüs nedeniyle bilgi kirliliği yaşandığını, insanların ise virüsü tam olarak tanıyamadığını söyledi. Ölüm olayları nedeniyle şehirlerle gereksiz bir panik havası yaşandığını, esas risk taşıyan yaban hayatının olduğu kırsal alanlarda yaşayan insanlarda duyarsızlık olduğunu ifade eden Vatansever, 'Yeterli önlem alınırsa korkulacak bir şey yok, fakat öncelikle kırsal kesimde yaşayan halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor' dedi. Kene popülasyonunun artmasında ılık geçen kışların ve yaban hayvanı sayısının artmasının etkisinin olduğunu belirten Vatansever, 'Özellikle KKKA virüsü taşıyabilen keneler sıcağı severler. Nemli yerlerde asla yaşamazlar. Birkaç yıl önce Rusya'da eksi 20 derecenin altında kış yaşandığı için kene popülasyonu önemli derecede azaldı' diye konuştu. KENE ASLINDA HAYVANLARDA AŞI GÖREVİ GÖRÜYOR Şu anda tüm dünyanın kene mücadelesi yaptığını, fakat milyon dolarlar harcanmasına rağmen kene popülasyonunun yok edilemediğini anlatan Vatansever, 'Zaten yok etmek de gerekmiyor, kontrol altında tutulması gerekiyor. Çünkü keneler bir anlamda aşı vazifesi görüyor. Konakladığı hayvana düşük dozda hastalık vererek hayvanın dayanıklılığını artırıyor. Keneyi tamamen yok ederseniz bölgeyi hastalıklara karşı duyarlı hale getirmiş olursunuz' diye konuştu. Vatansever, kenelerin hayvanlara verdiği zararları ise 'hayvanı zayıflatması, et ve süt verimi düşürmesi' olarak sıraladı. BİYOLOJİK SİLAH OLMASI İMKANSIZ KKKA virüsü taşıyabilen kenelerin biyolojik silah olduğu yönündeki iddialara kesinlikle katılmadığını belirten Vatansever, KKKA hastalığının aslında hep olduğunu, fakat Türkiye'de 2003 yılında tanımlanabildiğini söyledi. Türkiye'de 30'un üzerinde kene türü bulunduğunu, bunların da 800'den fazla hastalık barındırdığını anlatan Vatansever, KKKA'nın öldürücü olması nedeniyle dikkati çektiğini kaydetti. Kenenin birçok çeşidinin olduğunu ve dünyada yaşayan birçok kenenin başka ölümcül hastalıklar da taşıdığını kaydeden Vatansever, 'Dünyada keneden bulaşan hastalıklardan ölüm ortalaması yüzde 10-30 arasında değişiyor. Bizde ölüm oranı yüzde 5 civarında' diye konuştu. TÜRKİYE'DE NERELERDE YAŞIYORLAR Vatansever'in verdiği bilgiye göre, virüs taşıyabilen keneler Türkiye'de Karadeniz iklimi ile step ikliminin kesiştiği bölgelerde bulunuyor. Bu tür keneler bodur meşelik alanları ve yaban hayvanların bulunduğu yerleri tercih ediyorlar. Bu çerçevede bakıldığı zaman Türkiye'de virüs taşıyabilen keneler için esas odak noktaları öncelikle Çorum, Amasya, Tokat, Yozgat, ikinci sırada da Çankırı, Gümüşhane, Siva, Kastamonu, Artvin ve Erzurum öne çıkıyor. Vatansever, virüs taşıyabilen keneler açısından en risksiz bölgelerin Akdeniz ve Karadeniz kıyıları olduğunu belirtiyor. KKKA VİRÜSÜ TAŞIYAN KENE Türkiye'de 30'un üzerinde kene bulunuyor ve bunlar 800'ün üzerinde hastalık taşıyor. KKKA virüsü her kenede bulunmuyor. Bu virüsü özellikle Hyalomma soyuna ait keneler taşıyabiliyor. Virüs taşıyabilen kene yumurtadan çıktıktan sonra tavşan gibi küçük yaban hayvanları ile yerde beklenen yabani kuşların üzerinde konaklıyor. Erişkin olduğu zaman buradan yere düşüyor, daha sonra da büyük yaban hayvanları, büyükbaş evcil hayvanlar ve insanların üzerine geliyor. Beslenmesini tamamlayan kene tekrar toprağa düşüyor erkek ölüyor, dişi kene ise önce yumurtluyor (bir defada 5-7 bin adet yumurta bırakıyor) daha sonra ölüyor. KKKA virüsü taşıyan bir kenenin yumurtalarının yüzde 3-5'i virüslü çıkıyor. Erişkin avcı kene konaklayacak bir canlı bulamazsa iklim şartlarına göre ortalama 1 yıl yaşıyor. Artı 16-18 derece sıcaklıkta yaşam süresi 3 yıla kadar çıkıyor. Büyükbaş yaban veya evcil hayvanlara gelen kene bir defa besleniyor (kan emerek), bu da 10-15 gün sürüyor. Bu keneler karakter olarak diğer kenelere benzemiyor. KKKA virüsü taşıyabilen Hyalomma soyuna ait keneler 'avcı kene' olarak da biliyor. Bu keneler diğer keneler gibi otların üzerinde değil toprakta veya toprak altında saklanıyorlar, titreşimleri, ısı, koku ve nefesteki karbondioksiti hissedebiliyorlar, gözleri olduğu için de avlarını siluet şeklinde görebiliyorlar ve avlarına atlıyorlar. BİYOLOJİK MÜCADELE YAPILABİLİR Mİ? Şu anda kene biyolojik mücadelenin yapılamayacağını, çünkü kenelerle biyolojik mücadelenin henüz kanıtlanmadığını kaydeden Vatansever, sığırcık, keklik gibi hayvanların keneleri yediği görüşlerinin kesinlik kazanmadığını, hatta bu tür hayvanların kene popülasyonunu azaltıcı mı, yoksa arttırıcı mı olduğunu kimsenin bilmediğini söyledi. Vatansever, 'Bu keneler erişkin olana kadar bu tür yerden beslenen kuşlar veya tavşan gibi küçük yaban hayvanların üzerinde konaklıyorlar. Bu nedenle bu kuşların azaltıcı mı yoksa arttırıcı mı olduğunu kimse söyleyemez' diye konuştu. KİŞİSEL KORUNMA ÖNLEMLERİ Vatansever, kırsal alanda yaşayan veya pikniğe çıkan insanlara şu tavsiyelerde bulundu: '-Sinek kovucu ilaçlar kullanın. Bu ilaçlar keneyi öldürmüyor, fakat yaklaşmasını önlüyor, yani caydırıcı etkisi var. -Doğrudan keneyi öldüren ilaçlar var. Bu tür ilaçlarla bir gün önceden giysilerini ve ayakkabılarınızı nemlendirin (asla cilde sıkmayın). Örneğin binde 5 permetrin içeren (böcek öldürücü) ilaçlar keneyi öldürebiliyor. Bu ilacın etkisi birkaç hafta sürüyor. (Şu anda Türkiye'de binde 1 permetrin içeren ilaçlar var, Sağlık Bakanlığı binde 5 için ruhsatlandırma çalışması yapıyor. Türkiye'de binde 1 permetrin içeren ilaçlar bile kullanılabilir.) -Eve geldiğiniz zaman mutlaka kendinizi kontrol edin. -Tarlaya küçük çocukları götürmeyin. -KKKA virüsü taşıyabilen keneler ahırlara pek yerleşmiyor, bu nedenle ahır ilaçlaması pek başarılı olmuyor. Fakat çiftlik hayvanlarının mutlaka ilaçlanması gerekiyor. -Eğer kene tutunursa bir pens veya ip ile kıvırmadan düzgün bir şekilde çekin. Çıkarttığınız keneyi bir kutuda saklayın, incelenmesi için ilgili kuruluşa götürün. -KKKA virüsü alınan doza göre ölümcül olabilir. Kene tarafından ısırıldıysanız kendinizi kontrol edin. İki hafta içinde yoğun halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler görürseniz mutlaka sağlık kuruluşuna gidin.

1 yorum:

yapraksarma dedi ki...

PORSELEN DEMLİK yepyeni bir etkinlik ile karşınızda…
YÖRESEL LEZZETLER ETKİNLİĞİ-3 ZEYTİNYAĞLILAR

http://porselendemlik.blogcu.com
http://selmahlc.blogcu.com
http://birdemliksohbet.blogspot.com
http://yoresellezzetler.bloggum.com tarafından hazırlanmıştır

etkinliğimizin yeni sahibesi www.yapraksarma.blogcu.com olarak 10/7/2008 ile 10/08/2008 tarihleri arasında 30 gün boyunca ben yapacağım konumuz:ZEYTİNYAĞLILAR

anadolunun zengin sofrasını evlerimize sunmak,bizi biz yapan değerlerimizin hünerli ellerle bütünleştiği yemeklerimizin tarih kokan hikayelerini sunmak ve bu lezzetleri siz değerli dostlarımızla paylaşmak…
sizde bu lezzet dolu maceraya davetlisiniz…
eğer sizlerinde sofralarında yer bulan kendi yörenize ait bir tarifiniz var ise tarifinizi bize ulaştırabilir böylece bir yerlerde kalmış lezzetleri tüm dostlarınızla hem paylaşmış olacak hem de yörenizin kültür ve değerlerini tanıtmış olacaksınız
yapmanız gereken şey;
hazırladığınız yöresel yemeğinizi ismi ,yöre adı ,tarifi ve birkaç aşama ile çektiğiniz fotoğraf ile bloğunuzda yada sitenizde yayınlayıp daha sonra ev sahibine yorum ya da e-posta ile haber vermek
örnek:
isim:zeytinyağlı enginar dolması
yöre adı:İzmir/ege yöresi
buraya ise tarifimizin resmi ile beraber detaylı anlatımı gelecek şekilde…
iletişim:www.yoresellezzetler.bloggum.com
unutmayın tarifler sadece tarihi yöresel tarifler olmalıdır
önemli:son zamanlarda bloglarda yaşanan sorunlardan dolayı böyle bir önlem almayı uygun bulduk etkinliğimiz ayrıca
www.yapraksarmayapraksarma.blogspot.com adresinde de yapılacaktır…


HEPİNİZİ EV SAHİBESİ OLARAK DAVET EDİYORUM.BENİ YANLIZ BIRAKMAYACAĞINIZI UMUYORUM .SEVGİLERİMLE